18 Temmuz 2011 Pazartesi

 Yakışıklı kuzenimi de evlendirdik sonunda gelinimiz de çok güzel.allah bir yastıkta kocatsın çok yakıştılar.Gelinimiz çokk çokk uzaktan akrabamız,Manisa Alaşehir'den kız almak isteyen olursa çok zor oluyor belirtmek isterim.Adet çok,teferruat çok..Önce nikah oldu Saat:14 de nikahtan apar topar Alaşehire gittik.2 saat yol,ee bebelerin çişiydi kakasıydı suyuydu derken bayağı rötarlı ordaydık.Biz erkek tarafına yemek verildi,2.raund'da düğüne gitmek var,nikah kıyafetleri çıkarılır abiyeler takım elbiseler itinayla giyilir,makyaj tazelenir.Kız evine kızı almaya gidilir,mutlaka davullu zurnalı çıkarılırmış hemen davul zurna bulunur,Kızı almak için kapı açılması lazım,pamuk eller cebe alınır,arabaya inilir,araba kapısında Dur!kapı açılmıyor pamuk eller cebe!Off bedavaya gittik bedavaya diye kulaktan kulağa fısıldaşmalar gelir,biri de Benim!Neyseki yolda üçbinbeiyüzaltmışbeşkere durduktan sonra düğün salonuna varılır.



Düğün salonuna ayak bastık bismillah!kapıda bizi bekleyen şeker,çikolata ve lokum üçlüsüne yumulan oğlum ilk golü atar bize çünkü ayrılmak istemez felaket çanları çalmaya başlar gece uzun,zor olacak belli..Ceylin'i çok sever benim sıpa,hiç te yanından ayrılmaz,resimdeki gibi resmen sürükler kızı ordan oraya,gel gelelim arasırada yapıştırması var Ceylin'e.İlk dayağınıda Demir'den yemişti.İlknur'un kızı İlke ve Ceylin'in iki aylık kardeşi Selin gibi.Hele birde okullarında Eda varki tanımasakta her akşam ona sinirleniyor kesintisiz hınçlanmış haha:))
Benim oğlum yürümesini bilmez,koşar bilenler bilir,hemde arkasına bile bakmaz,sen arkada yırtınırsın duymaz bile,en sinir olduğum şey!bütün ikazlarıma uyarılarıma rağmen aynı şeyi yine yaptı istikamet anayoldu hemde.Babamız zor yetişti hızlıda velet,epey kızdı haklıydı da bende ses çıkarmadım ne kadar anladı bilemiyorum.Sonra davulu geçirdi eline okulda herkesin ufak bir davulu var çağrışım yapmış olacak.Davulcuya bırakmadı desek yalan olmaz,davulcu nerde Demir hemen yanında (ah bi kere verse diyen bakışlarla).Düğün salonunda park ta vardı birtane ama Dmr'e pek uygun değildi.Yinede kaymak istedi hem dedesiyle,hem babasıyla..maymun yaptı insanları kaydıraktan kayan iki takım elbiseli koca adam.Açık alan sempatisi var buldumu duramıyor çocuk.Okuldakilere allah sabır versin diyorum.Koşuşturmayla geçen kan ter içinde kalan bir babam ve bir kocam var geride,Ben!oynadım tabiki hemde hiç durmadan...

Düğün bitince ananemin evine gittik çok geç olmuştu kimse İzmir'e dönmek istemedi çünkü.Dedemlerin müstakil 2 katlı bahçeli evinde çocukluğuma dair ne çok anım var.Kocaman erik ağacı vardı bahçede acayip ekşi,sırf erik için can atardım oraya gitmeye sanki manvda yok çocukluk işte,dedemin bağı alabildiğince büyük üzümleri kopar ye,incir ağaçları,kayısı ağaçları ne ararsan var.Tulumba bir de kuzenim Ayşegül,Zeynep ve ben doldurur doldurur girerdik içine saatlerce kaldık.üçümüzün birer yaş var arasında çok iyi anlaşırdık.birde ebe nine vardı akşamüstü oluncada onun yanına giderdik bize hikayeler anlatırdı.Sabah kalkar kalmaz bağa gittik kayısı toplamaya ablam ve annem bayılır kayısı reçeline bir araba kadar topladılar.Bir baktım tulumbanın başında oğlum ,nostalji oldu banada.Anne bak bisti akıyo (bisti:su demek,hala çözemedik alakayı ama hep bisti suyun adı),tulumbadan akan su biter. Anneeeeee,Babaaaa bisti gelmiyo bak GELSİN,he söyleyim gelsin diyen bir baba çok komik!emir eriyiz ya!!Şimdi geriye dönüp baktığımda nasıl kalmışız bağ evinde diyorum akrepler,türlü türlü böcekler!hele Demir'le asla!!!!

Dönüş yoluna geçildi.Dmr ve Cemuş aynı arabada düşünebiliyomusunuz ben de istemezdim ama klimaya kandık!göğüs altından itibaren yok saydım diyebiliriz,resmen iki sıpa ezdi geçti beni.hele bacaklarım indiğimde tutmuyordu.Tüm yaramazlıklarına rağmen,ön önemlisi 43 C sıcaklığa rağmen.bol akrabalı güzel bir haftasonuydu.

Bu hafta anane yazlığa gidiyor yalnızım dostlarım yalnızım yalnız.Annemin yazlığa gitmesiyle bir yanım hep eksik tamamlayıcım o benim koyuyor.Ama fazlasıyla hakkı,çünkü hep evlatlarına adadı kendini,sonra ablamın kızlara şimdi de Demir'e,ben diyorum git diye kovuyorum resmen biraz dinlensin diye..teyzelerim kuzenlerim haftasonunu maaile kavuşucaz nasılsa dört gün çabuk geçer.

Sağlıcakla Kalın,




14 Temmuz 2011 Perşembe

Küçük Mert!demiştim adı mert olsun diye bu kadarmı benzer fiziği aynı,garip uyuma,o ayakların uyurken şekilden şekile girmesi keyif ........... ,deme de ne de bu çocuğa şimdi.Elinde olmazsa olmazı arabası karşısına almış pepee'sini,iki seksen uzanmış,ayak ayak üstüne de atmış değmeyin keyfine.Uykusuda ayrı bir garip,resmen tur atıyor yatakta,asla koyduğumuz gibi bulamıyoruz.gece uyurken mazallah klimayı kapatalım,yanıma yaklaşıyor bende pireler uçuşurken açççççç açççççççç çşok sıcakk offff diye çemkiriyor,birgün kekeme olursam sebebi bu velet!

12 Temmuz 2011 Salı



3 gün kemiklerimizin bile dinlediği kısacık tatil çok iyi geldi.zira işe gelemeyecek durumdaydım artık.yıllık izinlerimi de annemin ameliyatı,dmr'in kreşi derken kullanıp bitirdim.Sabah 11 de uyanma,beşe kadar yaylanma sonrada deniz,sahil,kum,güneş sadece bunu yaptık üç gün boyunca.Dmr sıpası denize gider gitmez Mert'i ıslatmaya başlıyor hatta aştı kendini adama çamur banyosu bile yaptırdı.Arkadaş buldu denizde çok güzel oynadılar birbirlerinin oyuncaklarıyla oynadılar paylaşım vardı paylaşım uzun zamandan sonra...




Özgürlüğün doruklarındaydı anane bir yandan,dede öbür yandan şımarttıkça şımarttılar tutabilene aşkolsun.Dedesiyle ortak birşeyler yapmaya bayılıyor.tamir yaptılar,



bahçeden sebze topladılar,
















Dillendikçe tatlı oluyor bu kuzu,bir de hapşurma efekti yapıyor ki gülmekten kırılıyoruz,kendi de gülüyor sonra ballı kaymaklı dondurmam benim birde beni annem diye çağırması yokmu!içimin eridiğini hissediyorum.

wc geyikleri..

Dmr ile kaka üzerine;

**Anne du geliyo ıhhhh geldi.
bitti mi annecim?
yokkk başka geliyoooo!!

**Anne anne eee var!!
Koş hemen tuvalete,
Oraya değil bahçeeee!

6 Temmuz 2011 Çarşamba



Cep telefonundan çekildiği için epey kötü bir video...

Bütün gece babasının gitarını elinden bırakmadı DMR,bizi hayretlere düşürdü.o parmak hareketleri görülmeye değerdi,sevgili çoşunca bize çalar ama DMR pek oralı olmazdı.Büyüyor ve algıları değişiyor olacak.Bir yandan parmaklar gitar üzerinde gidip gelirken diğer yandan da şarkı söylüyor.babasına çekmiş olacak,benim hiç öyle becerilerim yoktur.Dansla da arası çok iyi,özellikle Zeybek en favorisi diyebiliriz.Şu sıralar Pepee çizgifilmindede sürekli yöresel oyunlar gösteriliyor bu yüzden daha biri ilgisini çekiyor farkediyorum.Hele bi Po Poptur Ceyn Popirap.......... diyeyim.kafa sallanıyor ayaklar öne arkaya.bayılıyorr.Bu durumu farketmişken yönlendirme yapmalıyım,en kısa zamanda ilgili yerlere başvuracağım.Benim hiç yok dedim ya,olsun isterdim.Belki ailem yönlendirmedi belkide içimde yoktu bilemiyorum çöp adamım bile güzel olmaz,bir kayıt esnasında sesimi duyduğumda onun ben olduğuna bile inanamıştım ama Dmr'deki bu azmi ve zevki görüyorum.Sıkılınca amacını aşsada Bknz.video!!

Geçen hafta okula gitmek istemedi,hatta kendini yerlere çarptı okula girmemek için,nedeni yok.2 yaş sendromunu köküne kadar yaşıyoruz.Bütün sakinliğimize rağmen sırtımda 5 cm.uzunluğunda tırnağınla yaptığı bir çizik,alnımda dün arabasıyla vurduğu birde mor'um var.Bunun yanlış olduğunu,biraz ayrı odalarda takılmamız gerektiğini,canım yandığı için onunla ilgilenemeyeceğimi söylüyorum.iki dakika sonra boynumu,kollarımı öpüyor,bir yere kadar yüzvermiyorum sonra bu yılışıklığına kanıyorum ama çok tatlı oluyor.Hem döverim hem severim misali oynuyor benimle!

Bu hafta okula gitmelerde sorunumuz yok,Dmr'le yok daha doğrusu babamız daha sorunlu bu hafta,çocuğu okula bırakırken gitme baba dediği için günü bombok geçiyormuş.Birazda ben bırakmalıymışım ki ne kadar zor oluyormuş görmeliymişim.Tripcan'ın babası Kaprisgül!

Haftasonunu iple çekiyorum annem&babam beni bekler,deniz bekler,kum bekler,bahçe bekler,mis gibi hava bekler,balıklar bekler az kaldı çok az...

4 Temmuz 2011 Pazartesi

doyumgü-mü!

Ta Taaa!29 yaşı dolu dolu doldurmuş bulunmaktayım.Doğumgünümün ilk saatlerini evi temizleyerek ve dağ gibi olmuş olan ütüleri yaparak güne başladım.Oğlumla güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra.Azıcık Funda&Ekin'i misafir edip koştuk AVM'lere bir sandalet bulamadım DMR'e içime sinen!Deıchmann,Yalı Spor,Adidas,Nike sonra .... bebe (hatırlamıyorum) ,Flo, Özdilek yok yok yokk.Yani alt tarafı krem yada beyaz önü açık yanları kapalı bir ayakkabı istiyorum.Allahım her çıkardıkları çizgifilm kahramanını yapıştırmışlar.Caiilou,Ben 10, Süperman vb.bir sürüsüü..Tamam bunlar çocuk böyle şeyleride severler ama sadesinide yapın be kardeşim,düğün var,takım elbise giydireceğim.Bunun yanında ayakkabıları zorla denettirdiğim hatta DENETTİREMEDİĞİM bir de oğlum var.Ayakkabısı ayağına yapışmış sanki.Alamadan döndük tabiki.Biz dönene kadar baba eve gelmiş.Aşağıya indi hemen.Şımarıklık hat safhada olan ben,nereye diye yeni gelin edalarıyla soru sorunca yemeğe götürüyorum sizi dedi,Peki zaten bekliyorduk.Yemeğimizi yedik eve döndük.Kıyafetlerimi çıkarıp içeri bir geldim oğlumla,sevgili pasta ellerinde beni bekliyorlar.Annenin doyumgümü derken ne tatlıydı.Ne güzel bir tablo ,iki tanede hediye almış,biri oğlum adına,biri kendi adına.Oğlumun hediyesi bir pantolondu.Anne giy giy dedi.Giydim.Tek dileğim vardı.Benim ve ailemin sağlıklı olmasıydı gerisinin teferruat olduğunu çoktan öğrenmiştim.