27 Haziran 2011 Pazartesi

komik

güzel bir okadarda kaka dolu haftasonu geçti gitti ellerimin ucundan...yahu yazın çalışmak hiç bana göre değil,kendimi işe adapte edemiyorum yaz aylarında.ben kış çalışanıyım bırakın yazın yatayım olmazmı?annemlerin yazlığına gittik cumadan.daha yola çıkar çıkmaz meymet dedem diye başladı bizim oğlan ,yön olayını iyi kapmış olacak gittiğimiz yoldan nereye gideceğimizi anlıyor sıpa.Nasıl dinlenmeli bir haftasonuydu sürekli uyuduk ..vay anammm bir hafta bıraktı bizi ölmüşüz uykusuzluktan Dmr'de dahil,kah havasından,kah suyundan vedalaşamadık yataklarla.Dede Dmr'i hiç bırakmadı bize zaten ohhhh dört dönüm bostan yan gel şahin!!Hiç bez bağlamadık bu haftasonu epey yol katettik.

Çiş; Genellikle bahçeye doğru fışkırtılarak menzili 50 cm. olarak gönderildi.Kazasızdı.Gece Bağlandı ama gecede kalkıp anne çiş dedi.Peki ben naptım ''İşe altında bezin var'' Çok pişmanım üşendim...:(

Kaka; Kaza +10 henüz kakaya alışamadı.Kakasınla iz bırakan oğlumu tuvalete yıkamaya götürürken elimde bir sıcaklık!Aman yarebbi bir avuç kakam var ne mutluyum,itiraf ediyorum midem kalktı:((içeriği epey değişti çünkü nerde o bebekken olan masum kakalar!

DMR uyuttuk yuppiii,haydi denize, Sevgiliyle ellerimiz buruşuncaya kadar denizde kaldık,İlk defa DMR olmadan denize girebildik 2.5 yıl aradan sonra,ilk başlarda keyif aldık bu durumdan ama yarım saat sonra sadece DMR'den konuşurken bulduk kendimizi, aaa baktık eve dönüyoruz,hadi hadi diyor sevgili yanacaksın şimdi ağlıcaksın akşama yandım diye...tamam.....


Bu arada 6-7 ay önce alışveriş merkezindeyken arkamızdan gelen japon (yada çin,yadaaa neyse) lara kahkalarla gülen oğlum,aylar sonra gene aynı tepkiyle gülmekten yıkıldı.Bizde tabi, gözlerinin çekikliği mi ilgisini çekiyor anlamadım baktıkça güldü,o güldükçe biz güldük.çok tatlıydı..
                                                                                                               


Tipe bakarmısınız Tripcan!

24 Haziran 2011 Cuma

hipp

Sevgili Hipp

Projemizi bitirdik, 6 adet ayak izimiz ve 1 adet özgün çalışmamız var,size ulaşması için kargoya verdik,içine de güzel kısa bir mektup yazdık,yazarkende duygulanıp ağladık.Çünkü anne olunca kendi yavrunu değil, hepsini benimsiyorsun hepsinin annesi oluyorsun.Amacına ulaşmasıı temennimiz ,yeni projelerle tekrar görüşmek üzere.

23 Haziran 2011 Perşembe

havada aşk kokusu var!!!

Evet aynen öyle.DMR sınıf arkadaşı Duru'yu her gece yarım yamalak anlatmaktan bıkmaz usanmaz,kendi kendine ona hıııııııı du bakayım'' da der üstelik yaban gülü!Öğrendim ki Duru'larda da aynı durum söz konusuymuş.Dmr okula gelmediği zaman annesine yok gelmedi bugün diyormuş.Hemde üzgün bir ifadeyle.Aman yarabbi!!Bugün Öğretmenimizi aradım nasıl benim asabi diye,şuan yemek yediriyorlar Duru'yla birbirine demezmi?heheee çok tatlılar ya...Birbirlerine hitapları da şöyleymiş;
Duru Demir'e :Apaçi diyormuş (naptıysa kıza)
Demir'de Duru'ya : Cadı diyormuş.( Geçen Hafta ısırmıştı da oğlumu)

Hep birbirinin çifti oluyorlar gösteride de öyleydi, hep birlikte oynuyorlarmış okulda , çok iyi anlaşıyorlar.Bende bu arkadaşlığa hayranım ve içim bir hoş oluyor çok duygulanıyorum.

Okadar da tatlı ki Duru bir içim su yani,lokum gibi, beğenmesinde ne yapsın benim sıpa!

20 Haziran 2011 Pazartesi

BABAM

Küçükken sorarlardı ya hep kiminle evlencen diye ''Babamla derdim hep'',büyüdüm gençlik dönemlerimde ''bırak babanı artık verelim seni'' derlerdi sinir olurdum.Babama da ver bu kızı artık diyenlere
''turşusunu kurcam vermem onu derdi!!

Herkesin babası farklıdır ya hani, benim ki çok çok farklı ...
O gülüşüyle sağ yanağında beliren gamzesini görmek dünyalara bedel ....
Dünyanın en fedakar babasına seni çok seviyorum,iyi ki senin kızınım,babalar günün kutlu olsun ...























Oğlumda dedesine hasta tıpkı anası gibi...

Yaz geldi!!!!!!!!!



DMR'in 3. deniz sezonu açıldı.İlk denize girdiğinde 6 aylık civarındaydı,geçen sene 15 aylık civarları şimdi de 28 aylık civarlarında zaman ne çabuk geçiyor ve bu sıpa her sene daha bir yaramaz oluyor,
Mayosunu giymek istemedi mesela donuyla girecekmiş:))giymedi,
bebekken aldığımız şapkasını takacakmış 2 beden küçük kafasına çeke çeke sığdırdı,inadınla uğraşmak mümkün değil gibi artık,cidden sinirlerim geriliyor,sakinliğimi koruyamıyorum bazen kendimi çığırırken buluyorum..Cuma günü okula balkonda giymesi için aldığım uyduruk terlikle veeee altında kırmızı şort üstünde kavuniçi tişörtle gitmiş.Okul ahalisi ne gülüyordur ne eğleniyorlardır kimbilir..

Sürekli hınzır modunda,sürekli yaramazlık peşinde denize giriyoruz sevgliyle birden atılanlardan değiliz,kendimizi yavaş yavaş suya bırakanlardanız ama bırakamadık bu sefer ta kii DMR bizi ıslatana kadar!en sevmediğim sulu şaka.... ne biliyorsun,nerden biliyorsun ıslatmayı sezon yeni açıldı nerden gördün_?

Neyse sakin huzur dolu günler diliyorum sizlere ve bizlere:))

15 Haziran 2011 Çarşamba

gösteri-2 yaş



Dün gösterimiz vardı acayip heyecan yaptım.Birde işe giz katmaları daha çok cezbetti ne yapacaklarından bir haberdik.Saat tam altıda yerimizi aldık.dedeler,ananesi,babanesi,öğretmen halası,halası ve kuzeni ve ana-babası!Şirinler olmuş oğlum,malum daha küçük iki zıplıyor bir seyircilere bakıyor duruyor tekrar oynuyor,tekrar duruyor,yapısından kaynaklı çok ta fazla uyacağını sanmıyordum ama ilk bölüm iyi geçti.Saat 19:30 du ilk gösteride.İkinci gösteriyi bekliyoruz merakla ama saat 21:00 hala olan birşey yoktu.DMR'in uyku saati geldi ve beni bir telaş aldı emindim,şuan huzursuzdur muhtemelen uykusu geldiği için mızmızdır hatta ağlıyor olabilir diye.Öğretmenlerinden ikisini aradım tel.cevap vermedi çok geçe kaldıklarını söyleyecektim 2 yaş için ulaşamadım.tam yerime geçmek üzereyken,DMR ve arkadaşları gösteri yapmak üzere sahneye çıktı DMR'le gözgöze geldik,durur mu artık hiç,uykuda gelmiş,Anne Anne diye tutturdu tabi sahnenin önüne doğru geldim,el çırptım falan ama nafileeeee.İstedim öğretmeninden aldık ve gösterinin bitmesini beklemeden eve dööndük.

Yani emeklerine sağlık güzel bir organizasyon hazırlamışlar ama bizim yaş için uygun değilmiş bunu anladım,yada farklı bir saat olsaydı daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum.Yinede oğlum takım elbise ve şirinler kıyafetiyle çok yakışıklıydı.

12 Haziran 2011 Pazar

yas!

 yastayız....

 oğlumun geleceğinden endişeli bir o kadarda üzgünüm.

-        




7 Haziran 2011 Salı


Bizde haberler iyi oğlum bütün dertlerini yarım yamalakta olsa anlatıyor.Çok güzel konuşuyor yada o BENİM ya bana öyle geliyor.Acayip hınzır ve zeki,Merte dedimki suyumuz bitmiş tel edermisin getirsinler?tamam dedi aradı.beş dk. sonra zil çaldı.Gayet konudan uzak Pepee'den gözlerini ayıramayan oğlum,damacanayı alıp kapıya gitti.Yani ne diyeceğimizi bilemedik öyle birbirimize baktık Mert'le..Bir de meşhur sen büyüyünce ne olacaksın sorusu vardır ya?Demir'in beyaz atletle olduğu bir an annem,doktor olursun inşallah beyaz bu çocuğa çok yakışıyor demesinin akabinin de Annem ne olcan sen büyüyünce dediğim oğlum bana Doktar diye cevap verdi,şaşırdık demekki sürekli kayıtta ona göre hareket etmeli artık.

Okuldan yazı geldi.07.06.2011 saat 07:30 da gösteri biletleri okulda satışa sunulacaktır diye.tuhaf geldi gün içerisinde alırız değil mi sonuçta öğretmenimizi arayıp durumu sordum meğer yer seçimi için her sene böyle bir uygulama varmış.Mert'le dalga geçtiğimiz bu konu önümüzdeki 50 kişiyi görünce son buldu.Bu nasıl birşey ya banka kuyruğu yada elektrik su kuyruğu şaka gibi.İlk gösterimiz malum bekledik işe geç kaldım falan falan.Öğretmeniyle ayaküstü bir sohbet ettik.Sinevizyon gösterisi çekimlerinde kameradan hiç hoşlanmamış,ağlamış kameraları sevmiyor dedi öğretmeni.İnşallah bunca beklediğim sıraya değer ve güzel bir gösteri olur.Gösteri hala gizemini koruyor,Kıyafetler takım elbise ve şirin kostümü oda henüz ulaşmadı elimize çok heyecanlıyım kesin ağlarım...

Bu arada tuvalet yapmayada eğimliyiz kaçaklar olsa da,iki tane alıştırma külodu aldım hiç giymek istemiyor giymiyorda nitekim,Öğretmen birkaç ayımız daha var dedi .Kakayı hala gizli saklı kuytu köşelerde yapsada çişi söylüyor,çişi tuvalete dökmek ''bay bay çiş'' demek pek hoşuna gitti.ısrarcı olmuyorum,çiş varmı diye soruyorum o bana söylüyor yada bazen halıya yapıyor hiç umursamıyorum,kurtulmak istiyor anlıyorum,yatarkende bağlıyorum ,genelde yapmış oluyor epeyce hemde,çok sıvı tüketen bir çocuk olduğu için sanıyorum.Fazla sıkmadan,sıkılmadan,kendi istediği gibi zamana yayıyorum bu işi.Bunun bir okulu yok,canı istediği zaman yapsın düşüncesini savunanlardanım.