30 Mayıs 2011 Pazartesi

sezon açıldı!

 


Cumartesi malum sınavım vardı hani şu hiç çalışmadan iyi notlar aldığım,Allah'ım fazla böbürlenmemden kaynaklı olacakki sorular acayip zordu.Ama öncesi var.Sınava giderken yolda Demir uyusun nolur uyusun diye gözünün içine baktım sessim duyuldu yoksa katiyyen bırakmazdı beni.SınavA İletişim Fakültesinde girecekmişim bir de içeri girsem,Cep telefonu ve Fot. Makinası var diye geri püskürtüldüm.Kapıda bir polis var onun arabasına emanet bırakıyorlar dedi ama sorumluluk almıyormuş,ben nasıl alıcam ki 200 kişi rahat koymuştur arabaya.Yanıma yaklaşan bir kız tel.almıyorlarmı diye bana sorunca hoppp orada arkadaş olduk.Bir de erkek arkadaş geldi aynı soruyu oda sordu onuda aldık aramıza biz muhteşem üçlü telefonuyla ortada kalanlar olaraktan.Başladık etrafta nur yüzlü teyze aramaya,ne güldüler bana,Teyzeyi bulduk hiç yanılmam kızını bekliyormuş benim makyaj çantama doldurduk telefon,kamera,fot.makinası bıraktık teyzeye.Sına sınıfına oturdum ama acayip homurdanıyorum nasıl sinirliyim,saçmalığa bak diye diye,yahu arkadaş bir dolap ayarlasana madem kilitli olanlardan tel.almayacaksan,zaten sınav heyecanı var (hahhah) dumur olarak girdim sınava,zaten sinirliydim yaaa kazzzzzık gibi sorularda üstüne geldi.Sınav bitti Çandarlı'ya yola koyulduk.İyikide gitmişiz oğlum çok eğlendi zaten dedesine aşık, dedesi de her dediğini yapınca değme keyfine...çok ağladı dedesinden ayrılırken dedesi çok güzel ilgilendi,gezdirdi,yedirdi,bırakmak kolay mı?

Dönüş yolunda dondurma aldık.Demir'e max aldım,en son aldığımda soğuk diye yememişti,dondurma kabını tamemen çıkarmadım yarıya kadar çıkarıp katladım vayy efendim senmisin çıkarmayan o toto kesin yırtılmıştır bağırırken,annecim pis olur akar dediysemde dinletemedim bana nasıl sinirlendiyse dondurmayı iki ucundan tutup kağıt büzer gibi ııvvvvvvvvvvvv diye böğürerek parçalayıp yere attı,yani arabanın içine.Şaşırma şok olma güdülerim aynı anda atağa geçmişken ne yapacağıma karar veremedim bu sinir karşısında ,bu arada çığlıkla ağlamaya devam, dondurmanın bir tarafı açık olduğu için sıkınca elinde kalan dondurma elini dondurmuşta rahatsız olmuş.Dedesinden ayrıldı ya sinirleri bozuk diye görmemeye,duymamaya çalıştım.Sonrasında gelene kadar uyudu.

Annemi teyzeme bırakmıştık onu aldık,annem başladı Demir'e sormaya gebertiyoruz ya çocuğu hergün aynı şey!
Ananem eğlendin mi dedenin orada,yemek yedin mi?d
eden seninle oynadı mı?
annen sana kızdı mı?
*****eğetttttt
baban?
*****eğettt
dede dede kıjdııııııı.............
Dedesini anneme şikayet ediyor,acayip politik velet ,şimdi yırtıyordun dedenden ayrıldın diye kendini.
Neyse Benim asab-ı  DEMİR,cemuşla cansuyu görünce yumuşadı,sinirleri geçti.Epey kudurdular.

Cansu'nun doğumgününü babamın aldığı süper süper pastayla kutladık.Asil kızım benim,Nice mutlu yılların olsun.Seni çokk ama çok seviyorum ilk göz ağrım benim.

 


Sonuç yattığımız yeri o kadar beğendi ki hiç işe gelmek istemedik.Yaz moduna girdik ailecek.
Sağlıcakla Kalın,



24 Mayıs 2011 Salı

 Meymet Dedesi Demir'e oyuncak kürek,çapa birde naylon çizme almış tam çiftçi işi! bahçeden gelmedi bayıldı kaz kaz bi hal oldu.Bamya ekti,domatesleri çapaladı.Cemre'den kalma bir de arabası var ki o da traktör görevi  üstlendi çok serbestti ve bu işe bayıldı.En son suyunu çıkararak kürekle üstümüze toprak atmaya başladı.Semiz otu canavarı UçUç böceğinden acayip haz aldı.Annen sana terlik pabuç alacak-cak-cak diye şarkımızın sonundaki cak-cak ları söyleme hiddeti görülmeye değerdi,amaç bir an önce uçması ya bağırdıkça hemen uçacak diye düşündü herhalde.Öksürüyordu gittiğimizde öksürüğü kesildi.Dedesinin köyünün maskotu oldu.Herkesin evine gidiyor bir dolaşıp geliyor,gözüm üstünde ama hiç engellemedim araba geçmiyor en önemlisi o ve tehlikeli bir durum yok.Hava çok güzeldi en sevdiğimden ılık,geceye doğru hafif ürperten cinsten.O kadar kalmak istedim ki hiç gelmek istemedim.Meditasyon gibi geliyor bana oranın sakinliği,dinginliği...

Oğlumda dedesini-annesini (anane) çok özlemiş,benim anneme anne diyor.Demir en son köye 1 yaş civarlarında gitti.Ozaman konuşamıyordu.Köy yoluna girer girmez Meymet Dedeye geldik dedi.Hayatımın şokunu o an yaşadım.Nasıl kazındıysa beynine.


Sadece bir hafta Demir'i göremeyen anane biz dönecekken bende gelicem diye atılır,Demir'i acayip özlemiş,doyamadım nasılsa gelirim diye babamı bıraktı orada döndük iyi de oldu bende özlemiştim annemi,Alalh sağlık sıhhat versin benim canım aileme...

Bir de arkadaş edindik ismi Berre, Demir'den sekiz ay kadar büyük,cemre gibi kızıl acayip beyaz bir ten,masmavi gözlü bir kız.Resmini koyamıyorum hayal gücünüze bırakıyorum acayip güzel.Berre bizim oğlanın traktörü istiyor verir mi Demir hayatta!! kız ağlıyo fışfış,Benim sıpa iniyor ama eli direksiyonda bin bin bin diyor,kız tam binecek oturuveriyor herkesten kahkahalar,Berre dumur ama patlıyoruz gülmekten.Beş-on kere kıza devam eden bu özendirme sonrada vermeme işkencesi bitiyor,ananesi Berre'ye dürbün veriyor,bu sefer roller değişiyor Demir dürbünü istiyor.Bin Bin diyor kız gelirken dürbünü göstererek ver ver diyor.Yani ver öyle bindiririm diye ne kurnaz çocuk daha küçük değilmi bu hesapları yapmak için.Bazen cidden inanamıyorum pazarlık yapıyor resmen.Mertte bende paylaşım konusunda inanılmaz açığızdır bu çocuk kime çekti yahu??

Bahar şenliği!

                                                                 


                                        

Bahar mı ben hiç görmedim şahsen,yaz birden iniverdi bütün sıcaklığınla,benim mevsimim ilkbahar ılık bir meltem gibiii tüm inceliğinle :))))

Epey koşuşturmalı bir haftaya başladık efendim.Malum ayak başparmağımda aylardır ağrı var.Ertelete erteleye sonunda dr'a gidebildim.Halvuss Galvuss yada ona benzer bi rahatszılıkmış üç ay uykuda birşey takıcam ayağıma,eğer geçmezse ki düşünmek istemiyorum,kemiği törpülüyorlarmış yada kırıyorlarmış,Dr tipik türk kadınının sol ayak parmağı dedi ne demek oluyorsa heeee dedim.Ama ağrısından epey yoruldum belime vuruyor çünkü.Neyse neyse gelelim esas oğlana!

Kuzumun dün bahar şenliği vardı okulda.Bana okulu gezdirdi ve tek tek anlattı.
Anne gel gel bak at!bak kus (kuş),bak keçi,bak tavss (tavşan)
gel gel eğik..(erik),bak (çileği gösteriyor ama söyleyemiyor)

dün okul seçiminde ne kadar doğru bir karar verdiğimizi tekrar anladım,Öğretmenimiz Şermin en büyük şansımız olmakla birlikte öğrendikleri,uyguladıkları,okulun düzeni herşey çok güzel her türlü meyve ve sebze bulunuyor,erikler bizim cücelerin boyu yetişecek kadar küçük boy ve dallar uzanıp koparabilecekleri uzunlukta koparıp yiyorlar Demir'de beni oraya götürdü erik ziyafeti verdik oğlumla.Hiç oturmadık Demir benim,ananesinin,teyzesinin,cemresinin gelmesiyle daha bir heyecanlandı farklılaştı.Müzik Amcaları hepsine birer davul yaptırmış boylarına uygun,annelerde çaldı çocuklarla birlikte!çocuk olduk hepbirlikte güzeldi....


Demir dün öğretmen engeline takıldıkça annemi iştiyom,ben annemi iştiyommm dedi.Çok komikti yaa oğlum büyüyor ve beni anne yapan bu muhteşem varlıkla bana yaşattıklarıyla onu çok seviyorum ve aklıyla gurur duyuyorum.
Kaf kaf dedemiz Demir'i özlemiş bayağı oldu görüşmeyeli,yaz sezonunda genelde böyle oluyor,yazlık çıkıyor mertlik bozuluyor :)yemeğe gittik.Çırak veriyorum kebapçıya bu yaz epey yardımcı oldu orada garsonlara masada hiç oturmadı,ama kapanışı fena yaptık kafasını kötü vurdu masaya,sonra bidaha yerinden kalkmadı.Eve geldik dedesine ne tripler,ne cilveler resmen mest ediyor insanı.oynadılar epey sonra bayıldı kaldı yorgunluktan,şenlikte de epey yorulmuştu.Anne olmak güzel hemde çok...



16 Mayıs 2011 Pazartesi

pazar!

Dün yaşadığım sinir harbinden sonra yeni güne merhaba diyerek 7 sularında uyandık!Bugün sinirlenmek yok herşey güzel olacak diyorum kendi kendime bir kısım öylede oluyor.Bugüne kadar yaşadığım 2 yaş sendromu değilmiş.En babasını şu sıra yaşıyorum çünkü,ve sinirleniyorum nedense!aslında kendimi süper gaza getirmiştim asla inatlaşmayacaktım ,restleşmeyecektim.Bir yapsam bir yapamıyorum çıldıracağım.Artık gel anlatayım ,anlatırken öpüp koklamalarda işe yaramıyor.
-Kıyafet giydiremiyorum.
-Ayakkabı haşaa,babasının ayakkabılarını giyecekmiş,
-Uyuduğu zaman yatağına götürmek hayal,hemen bağırmaya başlıyor.
-Banyo o istediği zaman..soyunarak istediğini haber veriyor zaar!
-Sokağa çıkarken en az 3 en fazla 5 arabasını yanımıza alıyoruz.
-Bebek arabasında en fazla 5 dk.durabilir.
-Kaka yaptıktan sonra anne eeeeee demek var,altını almaya gelince olay olay olay!pis saatlerce öyle gezebilir!
-Traş olmaya gittik berberi görünce canavara benzetmiş olacak çığlık çığlığa hemen uzaklaştık ordan!
-Bu aralar bir de vurma peydahlandı.Bilgisayarı açayım tokat,mertle muhabbet edeyim tokat,Tv izleyim tokat onunla alakasız her yaptığım ,başka şeyle ilgilendiğim her zaman dayak yiyorum.
Okuldaki öğretmenle ve Psikologla konuşuyorum herhangi bir problem yok.Gayet uyumlu,gayet sakin,arkadaşlarıyla herhangi bir problemi yok,giyinirken,uyurken yerken hiçbir sorun yok.Yalnız fazla lider ruhlu!EEEEEEEE benle mi sıpanın derdi yani!Evet benimleymiş!ve çok normalmiş.Bir dahaki dayağıma kadar rahatlıyorum.
Dün yemekten sonra güzel bir yürüyüş yaptık,yürüyüşün sonunda güzel bir park vardı,Demir atladı tabi!Kaydıraktan kayarken içim gidiyor,ya gözümde büyütemiyorum,yada fazla korkusuz ,Rahat ol diyen Mert bir baktım Demir'in arkasından kaydırağa çıkmış.Sıpa oynuyor bizle resmen!

      




Yüreğimiz ağzımızda bir park eğlencesinden sonra eve dönmek üzere iken yolumuza çıkan otobüs Demir'i cezbediyor.Otobüsleri çok seviyor,evde epey otobüsü var.Canlısına bakarken bile telaşlanıyor.Anne anne bak,baba baba bak1Eve kadar binelim dedik.İlk otobüs macerasını yaşasın.Okadar heyecanlandı mutlu oldu ki anlatamam nereye bakacağını şaşırdı, otobüse binen herkesi tek tek inceledi,bundan sonra heryere otobüsle gideceğiz hahaaa:))

 

Sağlıcakla Kalın,
 

Arkadaştanda öte canımız,kardeşimiz Serkan'a kız istemeye gittik Cumartesi,gitmez olaydık  hatırladıkça sinirleniyorum.Bu resimden belliymiş az sonra yapacakları!Ev küçüktü ve çok kalabalıktı.Demir böyle kalabalığa girince bir haller oluyor ,kız evinin telefonlarını çarpmak,evin süpürgesiyle süpürge yapmak,tam kız istenirken olan sessizlikte bağırmalar yaptıklarının Sadece birkaç tanesi..Tuhaf bakışlara daha fazla dayanamayarak izin isteyip çıkıyoruz,fazla söze ne hacet nasıl bir ruh haliyle çıktıysam ayakkabımı orada bırakmışım.
Serkan'a mutluluklar diliyorum.

resimdeki 7 farkı bulunuz!

 

Copy Paste!!

cemrem!

Cemre'nin yıl sonu gösterisine gittik maaile ordaydık Demir'de dahil,neden Demir'de dahil sessiz durmasını beklemek imkansız da o yüzden.nitekim sonlara doğru sessizliğini bozdu.Cansu'nun kucağında uslu uslu sıkılmış vaziyette otururken,Cemre'yi görünce ABA ABA! diye bağırması ve auladaki karanlıkta bize bakan onlarca çift göz!!ne süper değil mi?

Demir bir kenarda dur -MaYA- koysun,Cemrem müthişti lokum gibi,Hawai Kızı olmuş bir ülke bir çocuğa ancak bu kadar yakışırdı Afroditim benim tam yemelikti.Daha fazla söze gerek yok.Buyrun...
Eniştem de görse bugünleri ne kadar mutlu olurdu kimbilir.Nur içinde yat,biz hep birlikteyiz.

9 Mayıs 2011 Pazartesi

GÜZEL GÜN!

Cumartesi günü imam'a ohooo günaydın yeni mi uyanıyorsun?dedikten sonra güne hızlı başladık.Hiçbir plana dahil olmamayı istedim.Funda ile birlikte Pınarbaşı'na anneler kıpraşmasına gidecektim ama çok uzaktı ,bugün yayılmak,hiçbirşey yapmamak istedim ki bu hafta çok yorulmuştum hem bedenen,hem psikolojik!Dmr'le kendimi arındırdım.O da iyileşti çok şükür!Sevgili Dr'umuz 3 ay kullanmak suretiyle Broncho Vaksom adlı ilacı verdi koruma amaçlı inşallah hasta olmayız birdaha!
Bu kışı hasta bakmakla geçirdim resmen Dmr bitti,Mrt başladı,Mrt başladı,Dmr iyileşti.Yeterrrr diyesim var!
Neyse esas oğlanımla temizliğe başladık.Birlikte çamaşır astık,bulaşık makinası boşalttık,süpürgeye tuttuk.Daha güzel anneler günü hediyesi olurmu yahuu!

Pazar sabahı genelde uyanır ve ben yanındaysam kendine çeker beni öptürür,sabahki tatlığı anlatılamaz.Annii Annii gel gel diye dudaklarını uzatır öpeyim diyeee yavrummmmm yerim yerim..Canım çekti valla!

Ben Dmr'i öpücük yağmuruna tutarken,baba ben bir ekmek alıp geleyim diye hazırlanmış bile.Tekmelesen gitmez,yalvartmadan!hemen anladım tabi.Kahvaltı hazırlıcam diyorum,biz hazırlarız sen otur diyorlar haha süper!Kahvaltıya mutfağa çağırıyorlar beni..ne göreyim ikisinin elinde de kıpkırmızı güller,bana uzatıyor oğlum annii bak,anni bak diye heyecanını anlatamam iyi birşey olduğunun farkında bebeğim benim.hemen öptüm sarıldım ikisine de,iyi ki annenim!Mrt seni daha çok seviyorum Demir'e  baktıkça...


Not:Şu sadece kafası olan  resim ne kadar hareket çekmiş gözüksede amaç fotoğraf makinası almaktı!

5 Mayıs 2011 Perşembe

anne demek!

Yengeç'im duygularımla hareket ederim,mantığım yok denecek kadar azdır genelde,anne olmak,eş olmak,sahiplenmek için yaratılmışım ben.Hamileliğimle birlikte hormonlarımdan kaynaklı var olan duygular          X 2...oldu resmen.Anneler günü yaklaştı.Kuzuma birkaç satır yazayım dedim.

Seni Çok seviyorum hayatımın bambaşka bir rengisin sen,senden daha güzel,senden daha üstün bir sevgi yok,seni ucağı bucağı olmayan bir aşkla seviyorum.Her sabah işe gelirken sen uyuyor oluyorsun ve ben senin kokunu çekebildiğim kadar çekiyorum içime gün boyu içimde kalsın diye, böyle güzel bir koku yok.
Gülüşünün gamzenin hastasıyım.
9 ay+2 yaş+2 ay'dır seninle yaşamak,seninle ilgilenmek,seni öğrenmek,beni öğretmek,birlikte hayatı keşfetmek,bilgi dağarcığına katkıda bulunmak çok güzel,
ben anne olunca;
-günlerce uykusuz kalsamda seninle oynayabilecek enerjimin hep var olduğunu,
-Kırk akıl otuz iki fikirin ne anlama geldiğini,
-annemin benim için ne demek olduğunu,
-değişik paranoya ve korkular edinmeyi,
-Yaramaz olduğunu bile bile, başkası söyleyince aslan kesildiğimi,
-Sabır küpüne dönmeyi,
-Sen hastayken,ben hasta olsaydım diye söylenmeyi,
-bütün işlerimi senin düzenine göre ayarlamayı,
-sorumluluğun adının ''sen'' olduğunu,
senin sayende anladım.
Bana yaşadığım ve yaşattığın bütün duygular için teşekkür ediyorum.Yüreğimdeki sana teşekkür ediyorum.
Seni Seviyorum.

hıdrellez !!

Dün hıdrellezdi hep çocukluğumu hatırlarım bugünde,hıdrellez deyince aklıma annemin ablamı ve beni ''İS kokarız'' diye sokağa çıkarmamasıydı hala aynı hiç değişmedi.Dün işten DMR almaya döndüğümde bugün hıdrellez anne DMR'i dışarı çıkarıcam eğlenelim biraz dedim.Aman Meltem ''is kokarsınız'' demezmi?
Hiç değişmemiş hiç, öldüm gülmekten:))))

Kerim başlamadan (Fatmagülün Suçu Ne?hastayız Kerim'e) çıkmamız lazım ama Havanın kararmasını bekledik malum daha güzel olur ozaman ..Babamızda hasta onu evde bırakıp Demir'le attık kendimizi sokağa ateş bulduğumuz yerde koğuşlanacaktım.Hemen aşağıda çocuklar yakmış ateş Demir nasıl mutlu bağıra bağıra bi hal oldu korkusuzda sıpa, bıraksam girecek ateşin içine!Adettendir 3 kere onu atlattım ,3 kere ben atladım.Tabi bu üç atlamadan sonra 3333333 daha atlamışızdır.Karga tulumba derler ya aynen öyle söküp aldım.Çerez alalımmı sana dedim hı hı!dedi.biraz yürüyüş yaptık döndük evimize.Çookk iyi geldi !

Dileklerimi yazdım bir kağıda,sevgiliye de yaz dedim oflaya puflaya iki satır birşey yazdı bakmadım!!Kapının önündeki Gül ağacının arasına sıkıştırıverdim.Sabahta onu ordan aldım.Yani biri bulmasın diye nasıl arasına teptiysem dikenler battı elime!Sabahta 2.Kordon'dan denize attım.Bu arada balkonada mandallardandan istediğim birkaç şekil yaptım (söylemeyeceğim.),annem yaptığı zamanlarda oluyor gerçekten de!
Müslüman KİM?
İnanan--- yani ben!!

4 Mayıs 2011 Çarşamba

Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!

Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!: "“Seninki kaç santim?” kampanyasının sonucu belli oluyor. Tarım Bakanlığı balıkların ve denizlerin geleceğine Haziran’da karar veriyor. İş işten geçmeden, balıklar tükenmeden, daha fazla ertelemeden, hemen şimdi eyleme katıl."
Sonunda Demir oğlanında süküturu (scooter) var,çok mutlu oldu çokkkk.Uyku başına vurdu,bir gözü kapalıyken bile bincem diye uğraşıyordu.en sonunda yattı yanınada süküturu yatırdı öyle uyudu.

Seni çok seviyorum kuzuuuu....

3 Mayıs 2011 Salı

İnatçı olmayan ateş bizi sürüm sürüm süründürdü:) Çarşamba'dan beri 38-39 derece,inmek düşmek bilmeyen inat çocuğun inatçı ateşi.
Kuzum benim bu hastalık zarfında bana da bir düştü ki sormayın gitsin,Uykusunda ıhh'larken ateşten Annemi iştiyom,anneeeeeeeeeeeeeee diye sayıklıyor.Diyelim su istiyor.Babası suyu getiriyor  ''annemmm''  yani ben vericem illa yoksa içmiyor.Pazara kadar bu böyle devam etti,Haftaiçi hem iş hem hastalık epey yoruldum.Cumartesi sabah uyandık ağzının acıdığını söylüyor,bir baktım kırmızı-beyaz bir sürü yara on yaş yaşlandım.Allah beterinden korusun.Hemen Karşıyaka'ya dr umuza gittik.Bademciği ve kulakları bembeyazmış ağzının içi gibi.Çarşamba dr'a götürdüğümüzde sadece ateş vardı dolayısıyla antibiyotik başlamamıştık.Antibiyotik bitiminde deposilin iğne yapmamızın uygun olacağını ,kreşe giden çocuklarda hastalıkların sık olduğunu  bununda koruyucu olarak 21 günde bir üç kere yapılmasını önerdi Reha Bey,
5 günün verdiği uykusuzluk neticesinde duran dimağım,annemin 28 senedir her ay yediği bu iğneyi algılayamadı hımm dedim çıktım.Penisilin alerjimde olduğu için dönüş yolunda yazmaya başladım.
---Alerji için yapılan testte bile canım ne kadar yanmıştı.
---Kolum kıpkırmızıydı şişti.
---Ya DMR'in de alerjisi varsa,
bu soru işaretlerine kırkını daha eklemeden polikliniği aradım.Test yaptıklarını ama yinede %100 sonuç olmadığını söyleyince kaldım.Dr'unda okula en azından bir yıl daha göndermeme durumunuz söz konusu olurmu demesi üzerine?kendimi çok çaresiz,yalnız hissettim.
-İşi bırakabilirim
-Bakıcı bulabilirim.
-Herşeyi göze alarak iğneyi yaptırabilirim.
Sıralama böyle gelişti.Birinci şıkkı kışa kadar erteledim yazın hasta olma olaslığı daha az.,ikinci şık hayatta olmaz evde fenalık basar oturamaz duramaz ,üçüncü şık Reha Bey'i aradım ben bu iğneyi yaptırmayacağım size çok güveniyorum ama sizde beni tanıdınız pimpirik,evhamlı,kuşkucu bir anneyim ben,(ayakta yüz felaket senaryosu yazabilirim)dedim.Tamam dedi başka birşey yapıcaz ama Çarşamba bir göreyim dedi.İçime su serpti bayılıyorum Reha Bey'in bir çıkar yol değilde ,birkaç halde düşünmesine..
Neyse kuzumunda pazar günü ateşi hiç çıkmadı diyebiliriz.Biraz hava aldırdıktan sonra.Füsun'un Demir'e aldığı kitabın diğer serilerini almak üzere Agoraya kitapçıya girdik.Aynı kitabı okuyoruz aylardır.Babası Caillounun birkaç serisini almış ama elimize bile aldırtmıyor.Hangi kitabı gösterdiysek ittirdi,attı,istemedi falan falan...Oğlum bak ne güzel alalımmı ıhhh ıhh!!!
Tam çıkarken birde baktık ne göreyim FADİŞ (Nam'ı Değer Gülenmutfak) daha doğrusu blogta kendini çok lanse etmediğinden tanıyamadım o bizi tanıdı.Kırk yıldır tanışıyor gibiydik çok sıcakkanlı,sevecen bir aile.Az sonra buluşup kahve içmek üzere sözleştik.Onlar Deniz'e puzzle,Biz Demir'e araba aldıktan sonra kavuşabilecektik ancak!Kısa da olsa keyifli biraz zaman geçirdikten sonra.Deniz muhabbete su koyuverdi.(çişşşşşşşşşşşş) Birdaha görüşmek üzere sözleştik çok güzel bir yerde oturuyorlar en kısa zamanda gideceğiz.Bize yeşil de biz ordayız zaten!

Haftabaşı itibarıyla okula gitti Demir,çok özlemiş ,akşam sürekli birşeyler anlattı ama anlayamadım,bazen çok üzülüyorum bu duruma kimbilir neler anlatıyor,ne yorum yapmam lazımken;ben evet annecim,
ee sonraa,tamam annecim diyorum oysa ne yorumlar bekliyor kimbilir.Epey derdini anlatıyor ama okulda farklı,keyifli şeyler oluyor belli!

Yarın akşama kadar iyileşmiş olsun please!