27 Aralık 2011 Salı

bir yılı daha bitirirken..

2011 yılını hiç sevmedim hiç.mutsuz bir yıldı git daha da gelme pis 2011!!

Önce annem kalp krizi geçirdi,
Babaannesi bakmazdı,
Demir'e kreş yolları göründü.
Kreş ilk günler dram üstüne dram,
Kreşe alıştı,sorunlu kreş.
Dede kreş parasını kesti zorunda değildi ya, eğitimini hep o karşılayacaktı öyle demişti olmadı.
Karı-koca şeker hastası olduğumuz belgelendi.

***Güzel şeylerde olmadı değil nankör Meltem,

Canım annemin kalpte iyileşme durumu sözkonusu (en önemlisi)
Demir yeni kreşinde çok çokkk mutlu..
Babamız güzel bir işe başladı.
Lanet koordinatörümüze sepet havası yaptılar.
Bedelli askerlik çıktı,Demir babasından ayrı kalmayacak.


Hoşgel 2012 güzel geçeceğini ümit ediyorum,çift sayıları her zaman sevmişimdir:))
Herkese İyi Yıllar,sağlık ve mutluluklar herkeseeee.....


21 Aralık 2011 Çarşamba

geçen sene bugün yokluğunun 7. si!
Her an dönecekmişsin gibi hiç sana yakıştı mı gitmek!


Bir kitapta senden olsun...

Bir kitapta senden olsun.

Eşim Erzurumlu,hemşehrileri bir ricada bulunmuş tesadüf okudum ozilii'nin bloğunda ne güzel de oldu aynen kopyalıyorum..

 "BİR, SIFIRDAN İYİDİR." Senin elindeki bir kitap, Erzurum'da yüz kitap olacak. Erzurum'da o yüz kitap yüz kere yüz gencin dünyasını aydınlatacak. Bu aydınlık yine senin yaşamını aydınlatacak. Senden giden "bir", sana yine geri dönecek "yüz kere yüz" katıyla. Bu ülkenin en büyük düşmanı CEHALET !

* Kendi kütüphanemizden sadece bir kitabımızı gönderebiliriz.
* Olabildiğince arkadaşımıza , "ses getirir mi? " diye düşünmeden duyurabiliriz.
* Yazıyı bloglarımızda paylaşabiliriz.
* Daha da fazlasını yapabilirim, yapmalıyım, yapmak benim görevim ve de borcumdur diyorsanız, bir kitap alarak, "gıcır gıcır bir kitap", onları mutlu edebiliriz.

Adres:  HINIS ANADOLU LİSESİ YİBO LOJMANLARI ARKASI ERZURUM / HINIS

20 Aralık 2011 Salı

Ne yazasım var, ne okuyasım..Kuzum hasta ya keyfim yok..
Balgam atmak istemesi atamaması durumunda kusması ,kusmadan kaynaklı boğazının tahriş olması+korkması boktan birkaç gün...

Dr'a götürdüm dün,boğazlar berbat durumdaymış,tahliller iyi.Yine dr umuzla deposilin muhabbetinden mağlup gelen ben!Durum karışık kafamda pek basmadığından ,penisilin alerjisi olmamdan ve çocuğada birşey yaparmı korkusuyla deposiline düşman oldum 2 yıldır,herşey bir yana zaten yarı baygın gezen,halsiz,huysuz,mıymıntı bir çocuk var önümde iğne gelse üstüne hiç düşünemiyorum.Uykusuzluktan ölüyorum ve bugün kuzuyu ananesine bırakarak işe geldim.İznim var ama Bir yedeğim yok ne acı!





12 Aralık 2011 Pazartesi

gezenti aile

Şenlikli kalabalık bir haftasonunu daha geride bıraktık.Temizliğe yardımcı bulamama sonrası biz yaparız hahayy modunda karı-koca giriştik temizliğe,elimize sağlık cidden erkek gücü ile başka oluyor bu işler sağolsun çok işime yaradı.
Cumartesi günü teyzemler,ablamlar,babamlar ve biz epeyce kalabalıktık ama çok eğlendik.Gecenin sonunda sevgili eşim ve enişte görülmeye değerdi,dayanamıycam yayınlayacağım:))
Pazar günü oğlumun bizi 7 de güne başlatmasıyla,saat 10 gibi sokaklarda buluyoruz kendimizi hava da nasıl güzel illaki açık alan tercih ediyoruz.Neresi neresi derken buca gölette sonrasındada Hancı diye biryere gidiyoruz.Birdaha gideceğim biryer değil ama günü kurtardı Demir çok eğlendi.Göletin sakinliği dinginliği mis gibi havası,Demir'in özgürlüğünün engellenmemesi acayip keyifliydi.Sandal,yada kayıkta olabilir tur attık ördekler eşliğinde ,ördeklere Ülker 9 kat verdi oğlum ekmeği nerden bulalım hem  bayram etmişlerdir değişiklik iyidir.
Hancı'da atların yanına gidiyoruz hemen,başkada güzel biryer yok açıkçası sevmedim.
Demir at'a birşey anlatıyor hızlı hızlı at'ta ağzını açıp yetişmeye çalışıyor kafasına ,iyi küfür yedi benden,yiyecek kuzumu benim.Tabi Mert dururmu alay konusu oldu at'a bile saldırıyordu az kalsın oğlunu yiyecekmiş zor tuttum diye herkese anlatmaya başladı.Aklıma geldikçe gülüyorum napayım Yengeç burcuyum ben sahiplenmede, korumada sınır tanımıyorum malesef...
İşte olay anından önceki diyalog...


Sonra bir alışveriş merkezine gittik,Şu sıra favorimiz oyun hamuru nereye gitsek hamur alıyoruz,bir ara sadece araba,bir ara boyama kitabı,bir ara tamir setleri büyüdükçe istekleri de farklılaşıyor.Neyse hamurunu önce alınca alışveriş daha kolaylaşıyor,yoksa sıkılıyor,kaçıyor bu sefer ki sihirli kelimem eğer durmazsan hamuru bırakırız,boya alırız.Hemen boya istemiyorum diyor bizde keyifle alışverişimize başlıyoruz.Son dakikalarda bu hale geliyor:))))bizde daha fazla üzmüyoruz hemen çıkıyoruz...

Tam 3 saat hiç durmadan hamur oynadık ilerde sende okuyacaksın bunları acayip sıkıldım annecim affet,birşeyi 40 kere tekrarlamasak hani nolur!
yarım saat değil-1 saat değil 3 saat yaaa bende insanım..
Kendi şekillerini beğenmeyince mızıklanan bir oğlum var benim.o yüzden o ismini söylüyor ben bütün yaratıcılığımla uyguluyorum şekilleri,
bu da ben ve oğlum,
hani ben diyen babasına,
d:''annemi seviyorum ben''yani sana yanımızda yer yok..:))

sağlıcakla kalın,

8 Aralık 2011 Perşembe

yeni başlangıçlar..

Ne kadar yazacak şey var gün sıralamasıyla gideyim bari.

9 Aydır gittiğimiz ve ayda bir mutlaka olaylı olduğumuz bir kreşimiz var ya..hani son bir şans daha vermiştim.İşte o şansı kullanamadılar beni tir tir titreten bir sinir harbinden sonra geçtiğimiz cuma gecesi oğlumu okuldan almaya karar verdim.Ama duygusallıkta sınır tanımayan ben daha çocuk yeni okulunu görmeden senaryolar üretmeye çoktan başlamıştım.Kendimle bile çelişiyorum karar verirken ne biçim bi huyum varsa!Neyse,İşyerimdende izin alarak bu haftaya oğluma ve yeni okuluna ayırmaya karar verdim.
Yeni okulumuz çok şeffaf ister istemez kıyaslıyor insan,ilk gün 4 saat kadar kaldı hiç ağlamadı,2.gün biraz daha fazla kaldı biraz mızırdandı,3.gün tam gün kaldı girerken ağladı.,4 gün girmek istemedi ağladı ben odada onu izlemeye geçinceye kadar çoktan susmuştu.Psikologla birlikte izledik 3 gün çocuğun gayet iyi durumda olduğunu,bağımlılıktan ve okul değişikliğinden kaynaklı bir problemi olmadığını,sorunun bende olduğunu söyledi,Doğru söylüyordu ilk defa okulun psikoloğunun bu kadar açık sözlü olması beni şaşırttı,evet ben kendime güvenemediğim için çocuğu okuldan alamadım ya alışamazsa,ya şöyle olursa böyle olursa diye, daha önce alınması gereken bir kararı ertelemekti yaptığım,şekilci oldum okul büyük güzel,gösterişli,oyuncaklar on numara evet ama içeride ne yaptığından çocuğumun bir gününü nasıl geçirdiğinden haberim yok.İyi diyorlar,herşey yolunda,keyifli o kadar,söyledikleriyle biliyorsun yalnızca. Önemli olan şu an artık,keşke daha önce böyle bir adım atsaymışımda gözüm hiç arkada kalmasaymış neyse zararın neresinden dönersek kar deyip geçmişe bir çizgi çekiyoruz.

Oyuncak müzesine gitmeye fırsat bulamadık bir türlü uzun zamandır da ,miniğimi götürmek istiyordum.Ben ve çekirdek ailem saat tam 13'de ordaydık.Demir ilk önce acayip çekimserdi sonra açıldı tutabilene aşkolsun,önce yüzünü boyattı Aslan olcamm benn dedi ablasına,sonra Poko ve Sessiz Adamla birlikte oyunlar oynadılar.Çok keyif aldı eğlendi ama bir ara müzedeki oyuncakları almak istedi ağladı ama sonra ikna oldu.Çıkışta kemeraltına indik.Eskiden pazar günleri tek bir dükkanın açık olmadığı yerde kapalı dükkan yoktu.Demekki epey kriz var ve teğet falan geçtiği yok.Oyuncakçılar sokağından Demir'e birkaç tane oyuncak ve kitap aldık,fiyatları cidden iyi hele avm'lerle karşılaştırınca sudan ucuz diyebiliriz.

Dönüş yolunda bayıldı kuzu epey gezdik çünkü,tam arabadan ineceğiz,
Baba parkka götürcektin beniiiiiiiiiiii,
Dötünde bile gözü var,nerden anladın be mübarek eve geldiğimizi daha arabayı bile kapatmamıştık,baba kıyarmı hemen oğlum diye rotamızı parka çevirdik ordada bir saat kadar eğlendikten zıpladıktan sonra evimize döndük Saat:20'de yemek bile yemeden uyudu.

Demir'i okula bırakıp birkaç saat izledikten sonra uykunun kollarına bırakıp eve döndüm temizlenecek bir evimiz var malum?ortalığı toparladıktan sonra oğlum geldi servisle ,servisimiz 16,15 te getiriyor.Bütün arabalarını masasının üstüne dizdim,çok hoşuna gitti
d: sen benim arabalarımı mı topladın anne?
d: çok temiz olmuş beğendim

herkes altına yatırım yapar,biz arabaya ama oyuncak arabaya.....

1 Aralık 2011 Perşembe

Balbay

Annelik güdülerimle çok üzgünüm.
Dün bir gazetede Balbayın eşiyle yapılan röportajı okuduğumdan beri boğazımda bir düğüm derin düşüncelere sürüklendim.
Bir insan bırakın ''bin'' günü ''bir'' gün bile nasıl kalır orda,tek başına yediğin,içtiğin,yattığın,işediğin,mıçtığın  yer aynı hergün aynı.Babası her hafta mektup yazıyormuş kızına tüylerim diken diken okudum.
Dışarıdaki ailesi için durum aynı vahimlikte,Şuan 4 yaşında küçük bir erkek çocuğu var babasını gördüğü görüş günlerinde koca bir ay'ı dakikalara sığdırması gereken o yaşta bir çocuğun psikolojisini düşünebiyormusunuz?Görüş bitince nasıl ayrılıyor peki babasından?Demir'i bir yere bırakmamız imkansız babasını ve beni asla bırakmaz.Kendini yerden yere atar bizimle kalmak için,o çocuğu düşünemiyorum.
Ya kız çocuğu ilkokula başladığı dönemlerde babasının yokluğu ile nasıl başarılı olacak öğretim hayatında 1-0 yenik başlıyor eğitimine çok acı.
Allah analı babalı büyütsün diyoruz ya gerçekten öyle olmalı,olmayınca herkes eksik..
Bir an önce tahliye olması dileğiyle...

28 Kasım 2011 Pazartesi

demir'in maceraları

Tadından yenmiyordu bu hafta bi tripler bi tripler...

uyandığında baktı babası var ,ben varım pazara gidiyoz mu?dedi evet dedik,kahvaltımızı yapıp gidene kadar bücürün öyle uykusu geldi,uyandığında gitmeye üşendik ve gitmedik peki demir kaç kere pazara gitmiyozmu?dedi sayısını hatırlamak güç bayıldık resmen,kanında var pazar sevgisi bende mertte bayılırız..Akşam yemeğinde bile pazar sayıklıyordu.

Kesinlikle tv izleyemiyoruz  yasak,sadece onunla ilgilenicez ilgi manyağıdır kendisi.
Planlara bak  zekaya bak!
Önce kumandanın pilleri çıkarılır,
Sonra tv kapanır,
Anne tv bozuldu,
Dedeni çağıralım o zaman o tamir yapsın,
Dedemin çok işi var gelemez o!

Alışverişe gittik her gittiğimizde ilk önceliğimiz araba reyonu olduğu için ve artık çareler tükendiği için en ucuzunu kakalamaya çalışıyorum,nasıl mı beğendiği birşeyin aynısından var ve pahalı ise bunu satmıyorlar diyorum,peki diyor amma velakin bu sefer iki tane alıyor.(hanım hanım sen kimle dansediyorsun)
az sonra çay bardağı bakıyorum ince bellilerden evde hiç yok,çay içen yok içilse de kupa tercih sebebi,neyse misafire diye düşünürken,
arabadan bi hışımla inen sıpa anneeeee onu satmıyolarr!
yorumsuz...

Birkaç fotoğrafını çekeyim dedim banyo sonrası,




saçlarını uzatıyoruz ya,resmen ahenkle dansediyordu saçları..Elimde makineyi görürde almazmı?hemen kaptı bir babasını bir beni çekiyor.Bir de çekmeden önce emirler yağdırıyor böyle gülün diye;


böyle gülmeyince asla çekmiyor.Çekerken bide dizinin birini yere koyuyor,nerden gördü öğrendi bilmiyorum ama bu küçük adam hareketleri benim çok hoşuma gidiyor.
09,30 gibi banyonunda verdiği rahatlıkla uykunun kollarına bırakıyor kendini,bizde ipinden kopmuşçasına ne yapacağımızı şaşırırıyoruz ,internette mi takılsak,tv mi izlesek,bizde mi uyusak?tv izliyoruz birkaç saat,yatarken sohbete koyuluyoruz ve mertin yaptığı bir espriyle kahkalarla gülüyoruz?
Bir fırça attı bize SUSUN,UYUYORUM diye ne diyeceğimizi bilemedik:)))daha çok güldük...

21 Kasım 2011 Pazartesi



Demir poz verirmisin bana!!




PSP oynarken ki parmak hareketleri ve arabayı çarptığında ki siniri gülmekten öldürdü bizi!Ha bir de arada parmakları çok yoruluyormuş dinleniyorum diyor:)


14 Kasım 2011 Pazartesi

sınır tanımıyoruz...

bütün bir haftasonu bağıran hatta böğüren bir anneydim ben
çünkü,
Bir kilo yoğurdu buzdolabından alıp halının üstünde yoğurtla resim yapan,
Mandalinaları anahtarlara sokup dizen,
Kalemle duvarları itina ile boyayan bir oğlum var....ne mutlu bize...


mandalina-nar ikilisini sıktıktan sonra çok ekşi olmuş mu diye bir yudum içtim,
içmez olaydım kıyamet koptu,baktım susacak gibi değil şaka yaptım dedim
Volume 150000000 --Şaka Yapma!!

Benzin alırken yandaki arabanın camını silen pompacıyı gören oğlum,
Anne bizimkini neden temiz yapmıyooo?
Unutmuş olabilir, hem bizimki temiz..
Temiz değil, unutmasın!!

Dün babamızın kuzeninin nişanı vardı-Allah tamamına erdirsin..

Demir'i götürmedik...doğduğundan beri ikinci defa çalışmadığımız zamanlarda anneme bırakmış olduk.Gidene kadar konumuz Demir'di,nişan töreninde de!Burda olsaydı şöyle yapardı,şöyle derdi..Demir yokken bir boka benzemiyor hayat!Fazla barınamadık son gaz geldik!2 saat yokluğumuzda öyle bir sarıldı ki beni görünce içimi eritti,o sarılış varya anneyle kuzusu işte paha biçilemez tek gerçek...

Şu sıra maaile yaşıyoruz kış geldi malum,sofralarımız pek şenlikli,pek gürültülü.Annem babam ablam cansu cemre aşk demir ve ben tabiki!!
Cansu, cemre ve demirle muhatap olmamakla birlikte ee artık bir genç kız,cemre ve demirin tadından yenmiyor..
Annemin sağlık durumunda epey gelişme var evde bayram havası daha ne isteriz ki,en ve en önemlisi sağlık,diğer herşey teferruat...
Benim şekerim normale döndü ilacın etkisi var ama diyet ve sporla da iyi gidiyor...

Sağlıcakla kalın,

Allah kimseyi adalet duygusundan mahrum etmesin...

4 Kasım 2011 Cuma

:((

Annemden miras kalan,Demir'e hamileliğimde kendini belli eden bir Şeker Hastasıyım artık.Çok üzgünüm,bekliyordum ama bu kadar erken değil,ilk hedefim 10 kg vermek ama bu gerçeği değiştirmeyecek tabikii.Çok ağladım çokk sabaha kadar,ben birşeye bağımlı olmaktan hiç hoşlanmam özellikle ilaçlara,saatli olan şeyler beni hep gıcık etmiştir.Ben hiç şekerimin bu kadar yüksek olduğunu anlamamıştım işin tuhafı,hani geçmişe dönük bir testi var ya ordada 3 aydır yüksek olduğu yazıyor.Bazen kollarım halsizleşiyordu ama hep yorgunum diye geçiştiriyordum,sık tuvalete gidiyordum birkaç zamandır meğer oda şekerden,asabiyet unutkanlık.... sinyal çoktan verilmişte ben almamışım...

Demir'de üzgün olduğumu hissetti akşam çok sessizdi,sürekli bana sarıldı,seni çok seviyorum dedi.Erkenden uyudu...

Sabahki diyaloğumuz beni bir nebze olsun rahatlattı.
Memesini buldu eski oyuncak torbasının içinden,
d: Bunu arıyodum
M: napçaksın ki sen onu emcekmisin yoksa?
d: emmmmcemm çok emcem..öjledim..

27 Ekim 2011 Perşembe

tatli annem..

Ben onun tatlii annesiymişim,kuzum benim,okul yoluna giden bahçelerin içinden geçen gizli bir yol bulduk,hergün orada araba kullanıyor,usta oldu söyleyim,sağ ve solu öğrendi bu sayede vites bile değiştiriyor babasının yardımı ile,hızlı çıktı çok..

Bir de her sabah o kavşakta en az 1,en çok 7 polis arabası duruyor,sanırım kahvaltı yapıyorlar.Bugün yanlarından geçerken 1-2-3-4 baba döt :)) tane poliş ağabası var...dedi.doğru saydı ne mutlu bize.pek hoşumuza gitti doğrusu..

Geçen haftalarda epey kriz anlarımız oldu atlatmakta zorlandığımız,yönlendirilemeyen sabit bir oğlum var.Mesela dedesini görmek istedi haftasonu kafkaf krizi tutar genelde gideriz,ama Deniz hasta ve dedesinde olduğu için gidemedi aman bize bulaşmasın vay bizim halimize,bir ara halası sen evine git sonra gelirsin diyecekti babamız vazgeçtik,teyzesine götürdük kuzenleriyle tepişmekten unuttu,ama gece tam uyuyacakken yine tutturdu dedem dedem diye....

Mola vermek demode kaldı kesmiyor artık bizimkini,bana caillou yu getirmiş;
d: anne bu beni üzüyor mola verelim
Mel:?
d: yerinden kalkmasın düşünsün
Mel:? yani ne desem bilemedim?

Dün okulumuzda Cumhuriyet bayramı balosu vardı.çok eğlendi sanırım ben işten dönünce elinde TÜRK Bayrağı ve kendi yaptığı kartondan sim süslemeli ve ortasında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun yazılı bir çiçek verdi ve bana dedi ki
Anne ben Askerim bak,evet ailece baktık,
sağ eli alnında asker gibi yürüyor çok gururlandım hüngür hüngür ağladım,hafızamdan silinmeyen 24 şehit geldi aklıma ve daha niceleri,allah'ım ailelerine sabır versin.

18 Ekim 2011 Salı

.......

M:Annem baban geldi,kapıyı aç..
d: açamammmmmmm,
M: ama baban kapıda kaldı,ellerim pis hadi,
d: kalsın,
M: (Kapıyı açtıktan sonra)..Neden açmadın?
d: işim var odamdayım....................

Ma-aile ablamdayız,

ablam; bağırıyor buyrun yemek hazır,
d: canşu cemre memek yiyozzzz muftağaa..
Babam,annem ve ablamın beni 6 yaşındayken arabada unutması ile başladı herşey:)) genetik sanıyorum,

Dün işyerimde evimizin anahtarını unutmuşum,allahtan babamlarda yedeği vardı,

İşyerinin anahtarını evde unutmuşum,sabah sabah anahtar derdine düştüm herkesinde geç kalacağı tutmasın mı?,

İlaçlarım var düzenli kullanmam gerek, yok unutuyorum içmeyi birgün içsem üç gün kesin içmiyorum sonra leyla oluyorum,leyla olunca aklıma geliyor..

Troid'ten kilo alıyorum ya,onun ilacı var zayıflatacakta beni üstelik yok unutuyorum..

Makinaya çamaşır atıcam,bir baktım içinde çamaşırlar var unutulmuş...

Annem sabah 09:00 civarları birinin telefonunu istedi,akşam onlara gidince hatırladım..


hımmmmmmmm şimdi hatırlıycam bekleyinnn

10 Ekim 2011 Pazartesi






Giriş Gelişme Sonuç!

Altta kalanın canı çıksın misali vayy ablamın haline!!

mikrofunu aldı eline elinden alabilene aşkolsun,

Arı vız vız vız'dan tut da,Ali babanın çiftliğine kadar,haa bide tuttu fılattı kabimiiiiiii diye solo  perferması görülmeye değerdi.

Cumartesi sabahı bakıyor ki ben işe gitmiyorum o okula gitmiyor,kafkaf dedeme Gidiyoş mu? diye başlıyor.
Görüşeceksek ne ala,yok görüşemiyorsak yandık..Allahtan geldi dedesi, dedesini gördüğü an ki sevincini görmek lazım,böyle bir aşk yok!Çığlık Çığlığa! Huyu da benziyor, tipi de ya çok düşkün !!

Babasına çalışma arkadaşlarından biri kasa ile pembe domates getirmiş bayılırım,tek sevdiğim o'dur.Demir'de bayılır.Eşit parçalarda aile bireylerine paylaştırdık.Ablamın alacağı torbayı kesinlikle vermiyor,nasıl ağlıyor o domates benim diye,kendini yerden yere attı,vermemek için başardı da! pinti mi paylaşmıyor mu bilmem? bana hiç yapmıyor ama benden hariç kimseye iğnesini vermez,iki yıl annemin elinde büyüdü kadın bir fındık ister hayatta vermez..dedesi mandalina almış ver demiş soyayım yok demiş,aaa verdim ya dedem eline nerde diyomuş pipimde diyormuş,babam nasıl gülerek anlatıyorr pek hoşuna gitmiş...çok fırlama bu yaaa deyip duruyor.

Gece bir ara tuvalete kalktım,arkamdan bir çığlık,İSİĞİ kapaaaaaaaaaaa (ışığı kapa) nasıl sinirlendiyse ışığa:)) anası kılıklı asla ışık olmayacak uyuyamaz yoksa,

Mert; Noldu
ben: yok birşey ışıktan rahatsız oldu
Mert; korktum ya ne biçim bağırıyooo
Mert; horrrrrrrrr horrrrrrrrrrr...
:) :)


6 Ekim 2011 Perşembe

asi ve asabiyim ben!

Rastgele zamanlarda söylediğim kuzum,ördekim,köpüşüm (pepeeden), maymuşum (pepeeden) sıpam benzetmelerine her seferinde olduğu gibi,

Ben;
köpüş deeeeeeeeeeğil, demir şahin
maymuş deeeeeeeeeeğil, demir şahin
ördek_im  deeeeeeeeeeğil, demir şahin
kuzum deeeeeeeeeeğil, demir şahin diye sinirleniyor, çok çabuk büyüme havalarına girenlerden çıktı benim oğlan, ama bana nedense,

Dün öğretmeninle konuşuyoruz, yardımcı öğretmeni Rukiye sırtını kaşıyarak uyutuyormuş bunu,
esas öğretmeni Şermin'e hergün yemek vakti yanındaki sandalyeyi ayırıyormuş,

centilmenliğe bakarmısınız? ele yavuz bana hırsız mı derler ne derler çok gıcığım!!

Her kipaya gittiğimizde
Bölüm-1
vol.29876789 oyuncak araba istiyor hemde en pahalılarından ,bende sürekli en ucuzuna yönlendiriyorum pek tabi kolay olmuyor bu bazen saatler sürüyor ,
ya lanet olsun al.1000000 milyonuncu arabanı da al, araba koleksiyonuna bunu da ekle diyorsun,
yada gücün ve enerjin yerindeyse bin tane yönlendirme yapabilirsin,
iyi hissediyordum ki kendimi 2.şıkka yöneldim sanıyorum baloncuk yapan zımbırtı varya ahaa onu kaktırdım..
5.dk sında ikisini de dökmeyi başardı,Dmr'le kasa muhabbeti ayrı muamma şöyle ki,
Evin ihtiyacı olan şeyler sırayla kasada okunurken tam torbaya koyarken bunu almayalım'lar başlıyor.
Deterjan ko..ma onu bırak (Merte söylüyor)
Kıyma (Yemicem ko..maa)
Süt (alma içmiyom)
Her türlü gıda temizlik malzemesine antipatisi var yorumu da...

Bölüm-2
Alışveriş bitti alabildiğince gözden kaybolana kadar kaçıyor o kıçım ikiye değil,on beşe ayrılsa kesinlikle duymuyor.yine aynısı bende peşinden koşuyorum.o önde ben arkada herkesin bize bakması pek te hoşuma gitmiyor açıkçası eti butu yerinde ölçüleri beşer okka fazla bi kadının yani benim koşmam çok sinir bozucu kendimce.Neyse ben bunu tuttum ya ama nasıl sinirliyim şeytana uyup parçalayabilirim o derece,bir daha kaçarsan senin peşinden koşmayacağım,kaçma annecim kaybolursun ya bizi bulamazsan çok ağlarsın falan derken,kucağıma aldığım için okkalı bir tokat yiyorum.Sinir katsayımın kaç olduğunu anlatsam yetmez.Senin poponu ısırayım ozaman birdaha kaçmazsın diyorum bozuntuya vermeden gülümseyerek.Azıcık ısırıyorum, gülüyor hemde nasıl oyun sandı!!!Ulan ölüyorum burda seni gerçekten ısırmamak için:)

Bölüm-3
Caillou okulda ,konu gölgemiz,öğle saatinde şurda olur,akşamüstü şurda,
Öğretmen bağırır; çocuklar Gölgemiz öğle vakti nerde olur?
Demir; sağ ayağının yanını göstererek burda der,
Öğretmen çocuklar dışarı çıkıp görelimmi bunu ?
Demir, evetttttttt ,anne ben oraya gitçem
Haydaaaaaaaaaaa bir saat dil döktükten sonra,aklına her geldiğinde oraya gitçem diye ağlayarak konu kapatılmaz.

Bölüm-4
Mert sen okula gelme biz annemle gidiyoz.
Mert sen git biz annemle pepee izliyozz
Mert arabayı sen sümeee,annem süsünnnnn
Mert biz bakkala gidiyozz

Mertten yorum,Sanki asker arkadaşıyım...

27 Eylül 2011 Salı

mim

SlingoMOM zevkle takip ettiğimiz anne,annelik karnesi düzenlemiş ortalaması fena değil,okuyan herkesi mimlemiş,bizim karnede şöyle efendim,

Annelik Yılı; 2,5 yıl
Yemek yedirme: Harika,
Uyutma: Harika,
Oyun oynama: İyi,
Kriz Yönetimi: Vasat,
Dışarıda vakit geçirme: İyi,
Bağırmayan Anne: Vasat.

Krizi yönetemiyorum,o beni yönetiyor,yönlendirilmeyen,ilgisi başka yerlere kaymayan ve inatçı bir oğlum var çünküü..
Bağırıyorum elimde değil sarı kantoron çayı iyi geliyormuş denemek lazım:))

22 Eylül 2011 Perşembe

krizim geldi..

Her sabah 6,30 da kalkıyor..Anneee gaalkkk,baba galkkkkk...

d: Kımısı tişört istimiyom,küülotta gimicem,pantolll da istimiyom,,
M: ee ne istiyon
d: Gidin
M: Meertttttttt oğluna bakkkkk.
Mert; İyi biz işe gidiyoruz,sen burda başının çaresine bak (yürü beeeeeee)
d: Mamam (tamam)
Mert ve ben birkaç hadi 'den sonra, ve veled'in abuk subuk giyim seçiminden,altı kaval üstü şişhane haliylen tam evden çıkacak iken,
d: Bisikletim
M:hönkk,o burda beklesin akşam binersin (çaresizce yalavaran anne modunda)
d: hayır okkula götücem,
Mert;..........................
Meltem;......................
tabiki kazanan Demir,yoksa sabahın 7 sinde apartmanda bağırtmak olmaz.

Okula gidiyoruz,
Yemekhanedeki Ülker Hanım'la aynı anda içeri giriyoruz.Demir ben senin neyinim diyor,
d: Aşşşşşşşş-kım-sınnnnnn.......elele tutuşarak içeri giriyorlar
M: Olağanüstü şaşırak bilmem abartabildim mi?dumur halimide yanıma alarak arabaya biniyorum.

21 Eylül 2011 Çarşamba

Nurturyaaa

   Evet böyle söylüyorum Nurturya..Bu benim ilk mim'im!Allahtan çalıştığım yerden:))

Nurturia için ilk aklıma gelen yeni doğmuş bebeklerin kokusunu burnumda hissetmek:))

Canım arkadaşım Füsun'un önerisiyle tanıştığım bir site,

ilk başlarda çok keyifliydi sonra gerek benim zamansızlığımdan gerekse gruplaşmalardan dolayı sorulara verilmeyen cevapları da sevmeyince güncellemelere ara verdim ama Çocuğumla ilgili bilgiye ihtiyacım olduğunda ilk açtığım yerdir.Bugulog'a Bayılıyorummm.

Gerçek bir dost edindirdi bana ,keyifli vakit geçirdiğim,derdimi anlatabildiğim ve anlayabildiğim...

Nurturia olmasaydı Nehir Beyazıt'ı tanıyıp hergün iyileşmesi için Allah'a yalvaramayacaktım, yokluğunda da dua edemeyecektim.

Takip ettiğim çocuklar var,oğluma benzettiğim bir sürü bebe.....Sahibesi de hoş bir hatun, başarılı..Başarılarının devamını diliyorum,bol bebeli,bol sohbetli günler....

Bende beni bu siteyle tanıştıran arkadaşım, Masumiyet Çileği,ni ve Füsun sayesinde tanıdığım Defne Nil'e sevgilerimi sunuyorum ve Mimliyorum!!

16 Eylül 2011 Cuma

ilk kez...

Hayır sen değil bennnn,
bu cümleyi o kadar çok kullanıyoruz ki bu sıra, ilk defa bir işe yaradı ve çorabı eline aldı,tavan yapmış egosuyla sen değil ben dedi,
Peki dedim, giydi..
Büyüyor mu ne??

12 Eylül 2011 Pazartesi

Pepee sen bizim herşeyimizsin!

Pepee'yi çok severek izliyoruz,pepee izlerken kendini yırtsan duymuyor o kadar kilitleniyor.Pepeenin hareketlerinin aynısını yapıyor.Geçen gün alışverişte Gazete&Dergi reyonunda Pepee'nin dergisini gördü ve aldı.Benim bu derginin varlığından bile haberim yoktu.Bilsem illaki daha önce alırdım.Derginin sayfaları özenle karıştırıldı,izlendi,boyandı, okutuldu,burayıda okku okkuu hadi diyerek onbinbeşyüzkere aynı şeyi okuduk.Bu sayıda mıknatıslı pepee puzzle hediyesi vardı.Onuda dolabımıza yapıştırdık.Her yaptığında Başardım dedi,kendi ile gurur duyan bir çocuğum var,ne mutlu bana.


Ananelere yemeğe gittik giderken tabikide yanımızda götürdük.Derginin baş sayfasında ailenin bütün fertleri ve oyun arkadaşları yer alıyordu.Dedesi bunlar kim deyince,Demir parmağınla tek tek göstererek,


Bu Pepee,bu anne,bu baba,bu dede,bu anane,bu bebee,bu şila,bu zulu diye gösterdi,En sonunda da birde şuşu var dedi.Şuşu resimde yok,sadece sesi var yinede söyledi akıllı kuzum benim. İnsanı şaşırtıyor bazen,hepsini ezberlemiş,unutmadan takılmadan gösterdi.

Seviyorum seni çok seviyorum iyiki doğurmuşum seni iyikiiiiiiii..................

5 Eylül 2011 Pazartesi

yeni dönem

Sabah okula bırakırken endişelendim çünkü akşamdan ananeye gidelim,okula gitmiyim demeye başlamıştı.Bende olmaz Şermin seni çok özlemiş,Duruda özlemiştir diye anlattım.Tamam dedi ama keyifsiz.Sabah 7 de ayaktaydı,giydirdim,parfümünü sıktı,

M:nereye demir ?.
d: Okula gidiyorum,anne de babada işe gitçekkk.
M: evet,
----
d: Okul sana geliyorum............

puhahahahhah................
Cumadan girdik tatilee yaşasın yaylancazz yan gelcez yatçaz,yatçaz kalkçaz yicez iççez tekrar yatıcaz falan falan iple çekiyordum bu tatili ne zaman hangi ara bitti çok bedbahtım.Haftasonu evim uzun zamandır görmediği temizliği gördü,karı koca ve çocuğumuzla birlikte giriştik temizliğe,hiç kimse bizim gibi yapamaz en güzelini biz yaparız gazıyla.Evet yorulduk ama değdi,arife günü evi bırakıp giderken parlıyordu resmen.Kafkaf dedemizi epey özledik öyle böyle değil dile kolay iki ay dedesiz geçti,artık dayanamayacaktı ki götürmek en iyisiydi.Arabadan iner inmez dom dom (davul) istedi.Davul eşliğinde dedesine sürpriz yaptı.Dedenin mutluluğu görülmeye değerdi,gözlerinin içi gülmek deyimi dedemiz içindi sanki o an!Öpüştüler seviştiler koklaştılar hasret giderdiler,tipleri de benziyor,zaman zaman gülüşleri,rahat tavırları,keyifli halleri ve birde kaşları:))Demir hiç bize düşmedi bende bu sayede dinlendim.Dönerken dede buruklaştı anladım gitmemizi hiç istemedi,ama bayramlaşmamız gereken başka sevdiklerimiz de vardı.Demir çok ağladı ayrılırken Çandarlı çıkışında da sızdı,


Çandarlı'dan Çeşme'ye varan yolculuğumuzda epey sıkılan sıpa,bize gidene kadar yapmadığını bırakmadı.Bakkalda Meymet dedesini gördü.Dedesi de Demir'e balık almak için bizi bekliyormuş.Demir hangisini seçerse ona o alınıyor.Demir dedesinin arabasına binerek gitti, bize hiç bakmadan.Babam bizden önce evdeydi,teyzemler vardı annemler,Demir'i alıp eve doğru yöneldiler,bakakaldım.Anne ben ben dedim.Sevgili hadi yürü sen mi kaldın artık demezmi????

Yemekten sonra Çeşme çarşıya gittik.Fuar gibi iğne atsan düşmüyor,sakızlı dondurmamızı aldık ve döndük,ya biz yaşlanıyoruz yada insan olarak girdiğimiz heryeri bozuyoruz.Bir gecede anamda kaldıktan sonra evimize dönüyoruz konforu ve rahatı hiçbir yerde yok evimin.

Ertesi gün misafirimiz vardı Funda&Ekin nasıl özlemişiz ana oğul,gitsinler istemedik.Çok güzel oynadılar,Demir'in oyuncakları yine kıymetlensede Ekin'den pek saklamıyor.Giderken yine aattı kendini yerlere,acayip yapışkan bırakmıyor kimseyi yapıştı mı?

Bir ertesi gün Arabalar'a gittik,uzun zamandır listedeydi ama vakit bulamadık,nerdeyse kalkacak vizyondan,Demir çok şaşırdı sinemaya girince,her yeri inceledi tel tek,bu ne? bu ne? 21:15 seansı,biz ve bir aile daha var o kadar özgürce dolaştı,istediği yere oturdu kalktı,filmin sonuna doğru bir baktık.eli ensede,ayakkabının biri çıkmış,çorapta çıkmış uzatmış öyle uyku modunda acayip güldük.tam kro!


28 Ağustos 2011 Pazar

vayyy başımıza gelenler...

İyileşmeyen bir oğlum,antiyotik düşmanı bir dr umuz olduğu için sürünüyoruz.Bu kreş ne menem birşeydir,daha kış gelmeden bütün virüsler hücuma başladı bebelere,duru'muzda hasta.Cuma sabah boğaz kültürü vermek üzere yollara düştük karşıyaka istikametine,polikliniğin önünden U dönüşü yapmak yasak,ama biz hastayız bir seferlik olur diyerek dönmeye başlamak üzere iken acı bir fren ama nasıl volume yüksek,oysa bakındım bir araba çok uzaktaydıı nasıl geldi ses kesildi,aynadan baktım araba yanımda birşeyler söylüyor,hani böyle sapıkımsı tipler vardır ya aynı onlardan.Salakmısın diyorum gitsene sağdan,gerzek oda bana birşey söylüyor yasak bilmemne derken bir araba arkamda duruyor,içinde 2 genç,yanımdaki adamla kavgaya tutuşuyorlar,ne sıkıştırıyorsun bayanı falan diye oda karşılık verince oracıkta ümüğünü sıkıyor birisi,diğeri abla sen git çocuğun var diyor peki diyerek uzaklaşıyorum polikliniğe giriyorum ama gözüm orda yaka paça arabasına bindirip gönderiyorlar,neyse boğaz kültürünü vererek Dmr'i de işyerime götürüyorum.2 saat oynadıktan sonra beni masama oturtmayarak kudurdukça kuduruyor,çalışma arkadaşlarımda şımartınca off değme keyfine,kudurdukça kuduruyor.Çikolatalar,kekler pastalar havada uçuşuyorr,bende yararlanıyorum tabi..Masama oturmak ne mümkün,sen git diyor oraya otur burası benim.Tazminatımı istiyorum ama vermiyor.Uyku vakti geldi napsak?2 sandalyeyi birleştiriyorum ayağımda sallıyorum ve uyuyor.3 Saat aralıksız uyuyor o rahatsız yerde,,sonra babamız bizi gelip alıyor ve 9 gün tatile doğru kucak açıyoruz..Herkese İyi Bayramlar,İyi Tatiller...

25 Ağustos 2011 Perşembe

Pazartesi günü geçen hafta atlattığımız hastalığımızın kontrolü vardı,ayrıca aşımız! Alerjik öksürüğümüzün devam etmesinden kaynaklı koruyucu bir ilaca başladık.Yahu okul nelere kadirsin,annem gül gibi bakıyordu çocuğuma.Bir aydır dötü toplayamadı çocuk.Dr'dan güzel bir açıklama;bu kışı hep böyle geçireceğiz mikropların hepsiyle tanışacağız,bağışıklığımız güçlenecek.Hem Meltem'cim Seneye göndersen yine aynı olacak,demiştim SANA!!(Anlasana be kadın!!) Bakıyorum doğduğundan bugüne üç kere antibiyotik içmiş,çok güzel bir tablo bu.
Sıra geldi aşıya Hepatit A,hemen babasının kollarına vererek odayı terkediyorum.İlk topuk kanı alındığında hemşireyi dövmeye kalktığım için,ilk aşısındada  gözlerinin aldığı hal gözümün önünden gitmediği için çareyi kaçmakta buluyorum,aynı gözleri görmek istemiyorum bayılacağımdan eminim çünkü,sonrasında şefkatli kollarımla sarmalıyorum.Artık büyüdü ya aşı olurken bakmış,iğne batarken,ilacı boşaltırkan ağlamamış ta,iğne çıkarken ağlamış.Sonra dönüp meşhur cümlesini yapıştırmış doktora Seni Sevmiyommmmmm..



Bizim kızlar yazlıktan döndü,Demir iki haftadır görmüyordu kızları delirdi,çığlık çığlığa.Cemreye düşkün bu ara,bir arada Cansuya,komik olan kendini Cemre ile yaşıt sanması.O kek yiyo,bende yicem,yemiyo bende yemem,''tarzında .Bir de her akşam iş dönüşü annemlerin koltuğunun altına saklanıp,anneme baskı yapıyormuş ''Demir yok de'' diye,dün akşam zor kopardık Cemre'den;

d: Eve gitmiyim,cemreyle kaliyim,cemreyi çok seviyomm anne..
M: Yarın devam edersiniz,ananen ikinize bakamaz..
d: Kalbi tak tak mı yapar?(annem okul dönüşü merdivenlerden kucağına alamayacağı için böyle söylüyormuşta unutmamış oda sıpa!)
M: evet kuzum..

Annemle bizim evin mesafesi az, bazen babası kucağına alıyor Demir'i evet,çok tehlikeli ama 100 mt. bile değil.Sağa-sola dönerken o ellerinin ve kollarının hareketleri değme şöforlere taş çıkarır,evimizin önüne geldik ,arabaya park (pak ettim) ettiler.Demir naptı derseniz,camları kapattı sonrada kontağı.
Kelimeler anlamını yitirdi o an öylece bakıştık sevgiliyle...

22 Ağustos 2011 Pazartesi

Koca bir pazar günü babasını şikayet etmekle geçti,

Anneeeeee;
bakıyooooooo,

Anneeeeeeeee;
gülüyoooooo,

Anneeeeeeee,
yiyooooooooo,

Anneeeeeeeee,
Bana hııııı diyoooo,

Anneeeeeee,
gidiyoooooooo,

Anneeeeeeee,
öpüyoooooooo,

Anneeeeeeeeee,
oyuncağımı ittirdiii,

Anneeeeeeeeee,
uyuyoooooooo,

daha neler neler,artık şikayet yok kendi aranızda halledin diyorum güreşiyorlar falan tekrar başlıyor sarılmış plak anneee dövv beni dövüyo buuuuuuuu.......vuruyooo banaa........bu gitsin anneee!!!!!!Babayı eve sığdıramaz durumda ne yapsa gelip şikayet ediyor.Çok komik bir okadarda eğlenceli, nasıl bir iç savaş var aralarında annem benim diye,aramızdan ayrılmıyor,Baba bana sarılsa mazallah kafasına yemediği oyuncak,alet kalmıyor.

Babamız genelde poposunu ısırır Dmr'in,dün yine ısırdı sonra kaçtı 2-3 mt.ileriye açtı poposunu bakkk diye ,tam babamız yaklaşırken kapattı şortunu popoo gitti dedi,biz yıkıldık tabi.çok komik!!



19 Ağustos 2011 Cuma

funny dialogues -1

d: annemmm
M:efendim kuzumm
d: ben bugün okula gitmiyimm....
M:peki nereye gideceksin
d: anane gidiyim
M: ama evde yok
d: olsun dedem var.......(nerden biliyosunnn nerden)

------------------------------------

M: hadi okula gidiyoruz..
d: hadimiyim
M&M: puhahahhahahhaha

------------------------------------

d: Aç ağzınııııııı, (elinde oyuncak pense)
M: Neden?
d: Bakıyim ne vaaaar
M: Acıtma ama??
d: yok yok acımaz kokmaa!
M: ama biraz acıdı,
d: Aç aç dedim,ben doktorum bakıcam..

--------------------------------------
M: Duru nasıl?
d: Ağlıyooo
M: AAA noldu ki hasta mı?
d: Şermin meme vermiyooo ağlıyooo...
d: Ben onu sevmiyim
M:Ama çok seviyordun,yemek yediriyordun.
d: SEVMİYOMMMMM DEDİM

------------------------------------------

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Cuma günü okuldan arandım.Demir ateşlendi gelirmisiniz diye?Alsancak-İnciraltı mesafesini 8 dk'da aşmışım.Bazen kendime inanamıyorum.İlacını vermişler,soğuk kompress yapmışlar.Benden iyi kimse bakamaz ya uçtum bir nevi..Beni görünce başladı ağlamaya soğuk kompress yapılınca kendine zülum ediliyor sanmış olacak.Kucağıma gelir gelmez öğretmenine dönüp SENİ SEVMİYOM dedi.

Dr'u aradım malum doktorumuz karşıyakada bekleyelim,takip edelim dedi.İçimiz rahat etsin hemde ilaç yazdırayım hazır olsun diye,sağlık ocağına götürdüm boğazı kızarık ama kulaklar temiz,zaten hemen antibiyotiği verdi.Gecemiz berbattı 39,6 lara kadar çıktı bir ara,ibufeni verir vermez düşer normalde ateşimiz bu sefer düşmedi.Bir seferliğine Novalgin şurup verdik.Dr umuz novalgin şurubu zorda kalmadıkça vermez.Verirsede bir defaya mahsus verir.Sabaha kadar ağladı.Sabah 10' a randevu aldık.Üçkuyulardan sahile çıkarken birde baktım feribot yanaşmış,bir değişiklik olsun dedim.Bindik feribota çocuk birden iyileşti anne gemi çok güzel,şok büyükkk...Şurayada gidelim,burayada gidelim bütün gemiyi gezdik.Sabah serini de vardı benim ateşli oğluma ilaç gibi geldi.İnmek istemedi gemiden.




Doktorun olduğu caddeye girer girmez Dottoru sevmiyom,hiç sevmiyom,oraya gitmeeeeeeeeee.Park ediyoruz,durmaaaaaaaa durma dedim sanaaa gidelim.Babamı istiyommmmmmmmmmmmm.Neyse zar zor çıktık muayeneye Dr u görür görmez bir böğürdü bööööööööööööööööööööö.Güya korkutuyo dr 'u akıllı.Reha Bey'le gülüştük daha gıcık oldu bize,
Kulaklarda birşey yok,boğaz feci ..15.120 kg./95 cm.
epey uzamış boyu son görüşmemizden bu yana.Bu arada Reha Bey'e hala
sayıyor,sevmiyorum,küstüm,istemiyomm git!Dr'umuz özlemiş Dmr'i zaten doğduğundan beri çok sever,bu çocuğun bakışları çok asil der durur,yine dedi.Yine antibiyotiği vermeyerek yollandık.Yollandık yollanmasına da bu seferde oyuncaklarla oyuna daldı gelmiyor işi bitti ya rahatladı!Bak anne gidiyor diyorlar Gitsin diyor!gitmiycem diye koparamadık.

Ateş geçti geride bir sürü dilde ve ağzında yaralar bıraktı.Bugün açlıkta üçüncü günümüz,su bile içmiyor ,dün yarım bardak süt içtiği için es geçtik.Bugünde yemezse akşama serum yiyecek.Ve ağzım acıyor dedikçe,içimde birşeylerin acıdığını hissediyorum.3 farklı krem-sprey aldık ama banamısın demedi.,birşey yapamadığım için çok üzülüyorum.Bugün ananede umarım birşeyler yer ve seruma gerek kalmaz,Çünkü serumu tutabileceğimizi,tutacağını sanmıyorum.

Sağlıcakla Kalın,

11 Ağustos 2011 Perşembe


Ertelemelerle yormuşum kendimi, hayatımı.. Başkaları mutlu olsun diye yapılanlar...dan geriye Hiçbir şey kalmamış, kalmayacakmış; öğrendim! Bugünden itibaren hayatımdaki "an"ları hediye ediyorum kendime. Nasıl istiyorsa içim, öyle davranacak dışım.. "İncelikler yüzünden" yaşanan acı tecrübelerle vedalaşıyorum..
Büyük temizlik yapıyorum ve evet bu nedenle hayatımda yoksun diyorum açıkça dürüstçe.Beni mutsuz eden kişilerle asla görüşmüyorum,görüşmek istemiyorum.Hayır neden yormuşum, kasmışım kendimi bu kadar!İnsan mutsuz olduğu,sevmediği insanlarla neden vakit geçirir ki,birilerinin keyfi olsun diye mi?delimiyim ben ya!ne kadar ömrüm var şurda,yarın nefes alabilecekmiyim bilmiyorum.Artık hayatın tadını daha bir alır oldum.Doya doya,tıka basa,sindire sindire..Annelikle güçleniyor insan,gardını almalar daha sert ve kararlı!Benden bir tane daha yok bu dünyada,bir daha gelemeyeceğim dünyaya...
 
O yüzden DEMİR'in tadını çıkarmak lazım,ayrıntılara takılmadan,yılları arkada bırakmadan !
 
 
 
 
 
 

:((

Okulla ters düştüğüm,haklı olduğumu bildiğim ve çok sinirlendiğim anda Demir'i okuldan almaya karar verdim.Okulu aradım eşyalarını toplamalarını rica ettim.Peşin ödeme yaptığımız için,hizmet almadığımız ayın parasını da geri iade edebileceklerini söylediler.Herşeye ok!
Peki çok acele karar verdim,bu kararı verirken Demir'in psikolojisini hiç düşünmedim.Evet düşünmedim.Okuldan Demir'i son defa almaya giderken kafamda dolaşan tilkileri sayamadım bile!
Hep aklıma Şermin'i seviyorum.
Duru'yu çokkk seviyorum demesi geldi .
Birden bütün sinirim,hırsım geçti,yerini boktan bir hal aldı bende!Ne Yapıcam!Kendinle ilgili birşey olsa hasssi... der geçersin,ama çocuğun söz konusu olunca keskin karar veremiyor insan,okula vardığımda 20 kişilik öğretmen grubu beni bekliyordu.Hepsinin üzgün olduğu gözlerinden belli,kendi aralarında konuşmalar var ama bana birşey soramıyorlar.kızgın olduğumu saklayamam çünkü,gözlerim ruh halimi açık açık ifade eder.
Demir geliyor mu dedim!Evet dediler.Okul sahibesi ve öğretmenimizde gelecek biraz bekleyin,elbette!
Kuzum geldi öğretmenin kucağında bütün şirinliği ve sempatikliğinle benim annem diye kucağıma atladı!Arabada bizi bekleyen babasına vererek,esas konuyu konuşmak üzere odaya geçtik.
Evet üzgünler,bende öyle ama hatayı iki kere kabul etmeyen bünyem var,soru işaretlerim başladığı anda nefretlik olurum,dinledim epey yaklaşık bir saat yorum yapmadım.Bazıları gerçekten mantıklı,bazıları yapmacık geldi.Sonra psikoloğu da davet etmelerini istedim.Önemli olan Demir!
Epey konu üzerinde tartıştıktan sonra,bir şans daha vermeye karar verdim.Bu arada diğer alternatifleri değerlendirmek üzere yola koyuldum.Hayırlısı olsun demekten başka şimdilik birşey yok!

Dedemiz yemeğe davet etti,keyfimde yok ya olanlardan pek istekli olmasada gittik.Levrek ızgara yapmış bize kokusu daha apartmana girer girmez ciğerlerime işledi.Yemeğe başladık,ben bütün olanları anlatmaya çalışıyorum annem ve babama!Demir birden öğürmeye başladı,kırmızı olan suratı morarmaya başladı öğürmekten elimi boğazına daldırdım bir anda,elime kılçık geldi ama çıkaramadım,öksürmekten tahriş oldu sanırım tükürükle birlikte kan gelmeye başladı.çocuk hala kendinde değil,öğürüyor ve deli gibi çığlık atıyor canı yandığı belli,hemen acile koştuk.Baktılar birşey yok görünürde,KBB' nin bi aleti varmış ışık sokalım dediler boğazına çok acır mı dedim!evet biraz dedi.Korkudan mı bilemedim anne acımıyo gitti dedi.Babamız halley bulmuş gelmiş,yedirdik gayet yuttu üç lokmada hemde,hemşireler nasıl sevdiler Demir'i,Dr'u görünce acımıyo demesi de güldürdü acildekileri!Neyse o aleti yapmak için biraz bekleyelim dediler.Sakız aldık belki 10 tane yuttu acı çeker bir hali yok.Ev yakınsa burda beklemeyin hasta bebek çok birşey olursa tekrar gelin diyerek bizi uğurladılar.Eve geldik.Babam üzerine kustuğu tişörtü kirliliğe atmak için eline aldığında kılçık eline gelmiş,kusarken çıkarmış demekki!

Ömrümden bin yıl gitti diyebiliriz.Okadar da özenli ayıklarım ki balığı,artık balık halinden tel şehriye haline döner,çok üzüldüm.Hemen anneliğini sorgular ya insan aynen öyle oldu.Artık tek yiyeceği balık tavuk balığı olacak.

Sevgiler,kazasız günler!
Haftasonu malumunuz dedemizin yazlığındaydık.Demir bambaşka maceralara yelken açtı bu hafta,bol şenlikliydi.Dedesi,babası ve benim bebem ağaçlarımızdan badem toplamaya gittiler.Kışın tv karşısında süper olur.Öbür dedemizden de kuru üzümlerimiz gelir,karıştırıp yeriz.Demirin küçücük ellerinden toplanıp,ayıklanan bademin tadı da bir başka!



Kırdıkça kırdı,yedikçe yedi!EE sonra ne oldu Cırt,pırt!
Bahçeden domatesleri,biberleri itina ile topluyor artık.Dedesiyle sürekli tamir yapıyor.10 elinde 10 marifet ,herşeye yakışıyor minicik elleri!Denizde de arkadaş buldu.3 tane her hafta biriyle tanışıyor ve bir diğer hafta o kişileri soruyor,başka buluyor,Sıcak kanlı velet, herkesle anlaşıyor.
                                                                                      
Ramazanın gelmesiyle evimizde bir davulcu peydah oldu.Allah'ım nerden aldım,nerden aldım.Hele bir saklayalım kıyamet günü ilan ediliyor evde!Dedemizin evine de götürmüştük geçenlerde,kibarca hadi evinize kış kışş dediler.Davul çalsa iyi,bide biri oynucak o çalarken hatta hepimiz oynamalıymışız.Dede sende kalk,annane sende,baba sende,anne sende maaile oynuyoruz.Oturabilene aşkolsun hemen kalk,sende sende sende.   

M: Davulunu beğendin mi?
d: Davuuu deil,dom dom!ebet çok beğendim.
M: ukala!!
                                 





4 Ağustos 2011 Perşembe

funny dialogues

M: Okula giderken bebe kolonyası sürelim,güzel kokarsın annecim.
d: Anne bu bis kokuyo yaaaaa
----------------------------------
M: Tişörtün yırtılmış dikelim.
D: Dikme dikme böyle güzel.
----------------------------------
M: Senin adın ne?
d: Demiğğ Şaahin
M: Hayır adın Demir,Soyadın Şahin
d: Hayıvvvv ben Demiğğ Şaahin
M: Bence değil ama sen bilirsin,
d: O zaman ben apaçiii
M: hönkkk...
----------------------

İç çamaşırımı getiren sıpa,
Anne bunu al,memeye tak.

Sevgiliyle saatlerce güldük,yazarken hala gülüyorum.

2 Ağustos 2011 Salı

Fotografta dilinden anlaşılacağı gibi fırlamalığı tavan yapmış durumda,Evimizin ordaki park üstünde olduğuda mekik çekme aleti sanıyorum,bir çocuk kaç kere çıkar buraya 50 kesin varda,dahada sayamadık.ne enerji yarabbi bitmek tükenmek bilmiyor. Kreş erken bakıcı falan diye geçirmiştik ya aklımızdan mümkün değil zapt olmazdı bu çocuk.Geçen gün bir mağazaya girdik birlikte,babasının oğlu daha kapıdan girer girmez isyanlara başlıyor.Ne kadar çok anne dediyse mağaza görevlisi kız ''Günde kaç kere anne diyor,vay halinize deyip bir gülücük attı?Sayamıyorum epey çok dedim.Dillendik ya epey susturabilene aşkolsun ,çok heyecanlı ve çok meraklı bir çocuk, yolda giderken gemi görüyor heyecanla gemi gidiyo anne bizde gidelim,uçak geçiyooooo anneeeeeeee bende bincem o uçak benim,alalım onu gelsin! Nasıl gelir ki o uçak şimdi,anlat anlatabilirsen,yatana kadar sürüyor bu muhabbet...

Bu hafta sonu evimizdeydik nasıl iyi geldi,yaz geldimi yazlık derdine düüştük mü?dinlenebilene aşk olsun.Madem evdeyiz Duru'ları davet edelim.Malum kız arkadaşımız:))Duru benimmmm...(onun).Duru'lar geldiğinde Demir yeni uykuya dalmıştı,top patlasan uyanmayan Demir,Kapıda onları karşılarken hoşgeldin Duru dememi duymuş olacak,anında dibimizde bitti.Uyku sersemliği ile bi havalar,yeni gelin gibi kırıtmalar çok komik.Duru'da bi kıkır gülme Demir'i görünce mutluluktan havaya uçacaktı.Demir'in yüzüne bile bakmadığı oyuncaklar nasıl kıymetlendi anlatamam,iki çocuk değil de genç kız ve erkek gibi tartışıyorlar,o ona bağırıyo o ona :))Sonra bir ara sarıldılar sarılmanın kuvvetiyle düştüler,öpüşün barışın diyoruz dudaktan öpüşüyorlar çok tatlılar,Allah'a emanet olsunlar,biz Esra ile iki dakika oturamadık,Şermin'e allah sabır versin dedik sürekli.

Dün okula almaya gittik sevgiliyle,ben arabada kaldım,bekliyorum gelen yok sevgili arıyor bana gelmiyor gel diye,hayret çocuk yani,babasına hiç yüz vermiyor şu sıra,servisten falan babası alırsa inmiyormuş,babanın zoruna gidiyor acayip,onu görünce içeriye kaçmış arkasından baktım kaldım diyor:))))erkekler ana kuzusu oluyor naparsın.dün güzel bir söz görmüştüm ekleyim ve bitireyim.

-Anneler evlatlarını çok sever ve onlara dair her şeyi bilir.
-Babalar evlatlarına dair bir çok şeyi bilmez ama onları çok sever...
Sağlıcakla Kalın,

18 Temmuz 2011 Pazartesi

 Yakışıklı kuzenimi de evlendirdik sonunda gelinimiz de çok güzel.allah bir yastıkta kocatsın çok yakıştılar.Gelinimiz çokk çokk uzaktan akrabamız,Manisa Alaşehir'den kız almak isteyen olursa çok zor oluyor belirtmek isterim.Adet çok,teferruat çok..Önce nikah oldu Saat:14 de nikahtan apar topar Alaşehire gittik.2 saat yol,ee bebelerin çişiydi kakasıydı suyuydu derken bayağı rötarlı ordaydık.Biz erkek tarafına yemek verildi,2.raund'da düğüne gitmek var,nikah kıyafetleri çıkarılır abiyeler takım elbiseler itinayla giyilir,makyaj tazelenir.Kız evine kızı almaya gidilir,mutlaka davullu zurnalı çıkarılırmış hemen davul zurna bulunur,Kızı almak için kapı açılması lazım,pamuk eller cebe alınır,arabaya inilir,araba kapısında Dur!kapı açılmıyor pamuk eller cebe!Off bedavaya gittik bedavaya diye kulaktan kulağa fısıldaşmalar gelir,biri de Benim!Neyseki yolda üçbinbeiyüzaltmışbeşkere durduktan sonra düğün salonuna varılır.



Düğün salonuna ayak bastık bismillah!kapıda bizi bekleyen şeker,çikolata ve lokum üçlüsüne yumulan oğlum ilk golü atar bize çünkü ayrılmak istemez felaket çanları çalmaya başlar gece uzun,zor olacak belli..Ceylin'i çok sever benim sıpa,hiç te yanından ayrılmaz,resimdeki gibi resmen sürükler kızı ordan oraya,gel gelelim arasırada yapıştırması var Ceylin'e.İlk dayağınıda Demir'den yemişti.İlknur'un kızı İlke ve Ceylin'in iki aylık kardeşi Selin gibi.Hele birde okullarında Eda varki tanımasakta her akşam ona sinirleniyor kesintisiz hınçlanmış haha:))
Benim oğlum yürümesini bilmez,koşar bilenler bilir,hemde arkasına bile bakmaz,sen arkada yırtınırsın duymaz bile,en sinir olduğum şey!bütün ikazlarıma uyarılarıma rağmen aynı şeyi yine yaptı istikamet anayoldu hemde.Babamız zor yetişti hızlıda velet,epey kızdı haklıydı da bende ses çıkarmadım ne kadar anladı bilemiyorum.Sonra davulu geçirdi eline okulda herkesin ufak bir davulu var çağrışım yapmış olacak.Davulcuya bırakmadı desek yalan olmaz,davulcu nerde Demir hemen yanında (ah bi kere verse diyen bakışlarla).Düğün salonunda park ta vardı birtane ama Dmr'e pek uygun değildi.Yinede kaymak istedi hem dedesiyle,hem babasıyla..maymun yaptı insanları kaydıraktan kayan iki takım elbiseli koca adam.Açık alan sempatisi var buldumu duramıyor çocuk.Okuldakilere allah sabır versin diyorum.Koşuşturmayla geçen kan ter içinde kalan bir babam ve bir kocam var geride,Ben!oynadım tabiki hemde hiç durmadan...

Düğün bitince ananemin evine gittik çok geç olmuştu kimse İzmir'e dönmek istemedi çünkü.Dedemlerin müstakil 2 katlı bahçeli evinde çocukluğuma dair ne çok anım var.Kocaman erik ağacı vardı bahçede acayip ekşi,sırf erik için can atardım oraya gitmeye sanki manvda yok çocukluk işte,dedemin bağı alabildiğince büyük üzümleri kopar ye,incir ağaçları,kayısı ağaçları ne ararsan var.Tulumba bir de kuzenim Ayşegül,Zeynep ve ben doldurur doldurur girerdik içine saatlerce kaldık.üçümüzün birer yaş var arasında çok iyi anlaşırdık.birde ebe nine vardı akşamüstü oluncada onun yanına giderdik bize hikayeler anlatırdı.Sabah kalkar kalmaz bağa gittik kayısı toplamaya ablam ve annem bayılır kayısı reçeline bir araba kadar topladılar.Bir baktım tulumbanın başında oğlum ,nostalji oldu banada.Anne bak bisti akıyo (bisti:su demek,hala çözemedik alakayı ama hep bisti suyun adı),tulumbadan akan su biter. Anneeeeee,Babaaaa bisti gelmiyo bak GELSİN,he söyleyim gelsin diyen bir baba çok komik!emir eriyiz ya!!Şimdi geriye dönüp baktığımda nasıl kalmışız bağ evinde diyorum akrepler,türlü türlü böcekler!hele Demir'le asla!!!!

Dönüş yoluna geçildi.Dmr ve Cemuş aynı arabada düşünebiliyomusunuz ben de istemezdim ama klimaya kandık!göğüs altından itibaren yok saydım diyebiliriz,resmen iki sıpa ezdi geçti beni.hele bacaklarım indiğimde tutmuyordu.Tüm yaramazlıklarına rağmen,ön önemlisi 43 C sıcaklığa rağmen.bol akrabalı güzel bir haftasonuydu.

Bu hafta anane yazlığa gidiyor yalnızım dostlarım yalnızım yalnız.Annemin yazlığa gitmesiyle bir yanım hep eksik tamamlayıcım o benim koyuyor.Ama fazlasıyla hakkı,çünkü hep evlatlarına adadı kendini,sonra ablamın kızlara şimdi de Demir'e,ben diyorum git diye kovuyorum resmen biraz dinlensin diye..teyzelerim kuzenlerim haftasonunu maaile kavuşucaz nasılsa dört gün çabuk geçer.

Sağlıcakla Kalın,




14 Temmuz 2011 Perşembe

Küçük Mert!demiştim adı mert olsun diye bu kadarmı benzer fiziği aynı,garip uyuma,o ayakların uyurken şekilden şekile girmesi keyif ........... ,deme de ne de bu çocuğa şimdi.Elinde olmazsa olmazı arabası karşısına almış pepee'sini,iki seksen uzanmış,ayak ayak üstüne de atmış değmeyin keyfine.Uykusuda ayrı bir garip,resmen tur atıyor yatakta,asla koyduğumuz gibi bulamıyoruz.gece uyurken mazallah klimayı kapatalım,yanıma yaklaşıyor bende pireler uçuşurken açççççç açççççççç çşok sıcakk offff diye çemkiriyor,birgün kekeme olursam sebebi bu velet!

12 Temmuz 2011 Salı



3 gün kemiklerimizin bile dinlediği kısacık tatil çok iyi geldi.zira işe gelemeyecek durumdaydım artık.yıllık izinlerimi de annemin ameliyatı,dmr'in kreşi derken kullanıp bitirdim.Sabah 11 de uyanma,beşe kadar yaylanma sonrada deniz,sahil,kum,güneş sadece bunu yaptık üç gün boyunca.Dmr sıpası denize gider gitmez Mert'i ıslatmaya başlıyor hatta aştı kendini adama çamur banyosu bile yaptırdı.Arkadaş buldu denizde çok güzel oynadılar birbirlerinin oyuncaklarıyla oynadılar paylaşım vardı paylaşım uzun zamandan sonra...




Özgürlüğün doruklarındaydı anane bir yandan,dede öbür yandan şımarttıkça şımarttılar tutabilene aşkolsun.Dedesiyle ortak birşeyler yapmaya bayılıyor.tamir yaptılar,



bahçeden sebze topladılar,
















Dillendikçe tatlı oluyor bu kuzu,bir de hapşurma efekti yapıyor ki gülmekten kırılıyoruz,kendi de gülüyor sonra ballı kaymaklı dondurmam benim birde beni annem diye çağırması yokmu!içimin eridiğini hissediyorum.

wc geyikleri..

Dmr ile kaka üzerine;

**Anne du geliyo ıhhhh geldi.
bitti mi annecim?
yokkk başka geliyoooo!!

**Anne anne eee var!!
Koş hemen tuvalete,
Oraya değil bahçeeee!

6 Temmuz 2011 Çarşamba



Cep telefonundan çekildiği için epey kötü bir video...

Bütün gece babasının gitarını elinden bırakmadı DMR,bizi hayretlere düşürdü.o parmak hareketleri görülmeye değerdi,sevgili çoşunca bize çalar ama DMR pek oralı olmazdı.Büyüyor ve algıları değişiyor olacak.Bir yandan parmaklar gitar üzerinde gidip gelirken diğer yandan da şarkı söylüyor.babasına çekmiş olacak,benim hiç öyle becerilerim yoktur.Dansla da arası çok iyi,özellikle Zeybek en favorisi diyebiliriz.Şu sıralar Pepee çizgifilmindede sürekli yöresel oyunlar gösteriliyor bu yüzden daha biri ilgisini çekiyor farkediyorum.Hele bi Po Poptur Ceyn Popirap.......... diyeyim.kafa sallanıyor ayaklar öne arkaya.bayılıyorr.Bu durumu farketmişken yönlendirme yapmalıyım,en kısa zamanda ilgili yerlere başvuracağım.Benim hiç yok dedim ya,olsun isterdim.Belki ailem yönlendirmedi belkide içimde yoktu bilemiyorum çöp adamım bile güzel olmaz,bir kayıt esnasında sesimi duyduğumda onun ben olduğuna bile inanamıştım ama Dmr'deki bu azmi ve zevki görüyorum.Sıkılınca amacını aşsada Bknz.video!!

Geçen hafta okula gitmek istemedi,hatta kendini yerlere çarptı okula girmemek için,nedeni yok.2 yaş sendromunu köküne kadar yaşıyoruz.Bütün sakinliğimize rağmen sırtımda 5 cm.uzunluğunda tırnağınla yaptığı bir çizik,alnımda dün arabasıyla vurduğu birde mor'um var.Bunun yanlış olduğunu,biraz ayrı odalarda takılmamız gerektiğini,canım yandığı için onunla ilgilenemeyeceğimi söylüyorum.iki dakika sonra boynumu,kollarımı öpüyor,bir yere kadar yüzvermiyorum sonra bu yılışıklığına kanıyorum ama çok tatlı oluyor.Hem döverim hem severim misali oynuyor benimle!

Bu hafta okula gitmelerde sorunumuz yok,Dmr'le yok daha doğrusu babamız daha sorunlu bu hafta,çocuğu okula bırakırken gitme baba dediği için günü bombok geçiyormuş.Birazda ben bırakmalıymışım ki ne kadar zor oluyormuş görmeliymişim.Tripcan'ın babası Kaprisgül!

Haftasonunu iple çekiyorum annem&babam beni bekler,deniz bekler,kum bekler,bahçe bekler,mis gibi hava bekler,balıklar bekler az kaldı çok az...

4 Temmuz 2011 Pazartesi

doyumgü-mü!

Ta Taaa!29 yaşı dolu dolu doldurmuş bulunmaktayım.Doğumgünümün ilk saatlerini evi temizleyerek ve dağ gibi olmuş olan ütüleri yaparak güne başladım.Oğlumla güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra.Azıcık Funda&Ekin'i misafir edip koştuk AVM'lere bir sandalet bulamadım DMR'e içime sinen!Deıchmann,Yalı Spor,Adidas,Nike sonra .... bebe (hatırlamıyorum) ,Flo, Özdilek yok yok yokk.Yani alt tarafı krem yada beyaz önü açık yanları kapalı bir ayakkabı istiyorum.Allahım her çıkardıkları çizgifilm kahramanını yapıştırmışlar.Caiilou,Ben 10, Süperman vb.bir sürüsüü..Tamam bunlar çocuk böyle şeyleride severler ama sadesinide yapın be kardeşim,düğün var,takım elbise giydireceğim.Bunun yanında ayakkabıları zorla denettirdiğim hatta DENETTİREMEDİĞİM bir de oğlum var.Ayakkabısı ayağına yapışmış sanki.Alamadan döndük tabiki.Biz dönene kadar baba eve gelmiş.Aşağıya indi hemen.Şımarıklık hat safhada olan ben,nereye diye yeni gelin edalarıyla soru sorunca yemeğe götürüyorum sizi dedi,Peki zaten bekliyorduk.Yemeğimizi yedik eve döndük.Kıyafetlerimi çıkarıp içeri bir geldim oğlumla,sevgili pasta ellerinde beni bekliyorlar.Annenin doyumgümü derken ne tatlıydı.Ne güzel bir tablo ,iki tanede hediye almış,biri oğlum adına,biri kendi adına.Oğlumun hediyesi bir pantolondu.Anne giy giy dedi.Giydim.Tek dileğim vardı.Benim ve ailemin sağlıklı olmasıydı gerisinin teferruat olduğunu çoktan öğrenmiştim.

27 Haziran 2011 Pazartesi

komik

güzel bir okadarda kaka dolu haftasonu geçti gitti ellerimin ucundan...yahu yazın çalışmak hiç bana göre değil,kendimi işe adapte edemiyorum yaz aylarında.ben kış çalışanıyım bırakın yazın yatayım olmazmı?annemlerin yazlığına gittik cumadan.daha yola çıkar çıkmaz meymet dedem diye başladı bizim oğlan ,yön olayını iyi kapmış olacak gittiğimiz yoldan nereye gideceğimizi anlıyor sıpa.Nasıl dinlenmeli bir haftasonuydu sürekli uyuduk ..vay anammm bir hafta bıraktı bizi ölmüşüz uykusuzluktan Dmr'de dahil,kah havasından,kah suyundan vedalaşamadık yataklarla.Dede Dmr'i hiç bırakmadı bize zaten ohhhh dört dönüm bostan yan gel şahin!!Hiç bez bağlamadık bu haftasonu epey yol katettik.

Çiş; Genellikle bahçeye doğru fışkırtılarak menzili 50 cm. olarak gönderildi.Kazasızdı.Gece Bağlandı ama gecede kalkıp anne çiş dedi.Peki ben naptım ''İşe altında bezin var'' Çok pişmanım üşendim...:(

Kaka; Kaza +10 henüz kakaya alışamadı.Kakasınla iz bırakan oğlumu tuvalete yıkamaya götürürken elimde bir sıcaklık!Aman yarebbi bir avuç kakam var ne mutluyum,itiraf ediyorum midem kalktı:((içeriği epey değişti çünkü nerde o bebekken olan masum kakalar!

DMR uyuttuk yuppiii,haydi denize, Sevgiliyle ellerimiz buruşuncaya kadar denizde kaldık,İlk defa DMR olmadan denize girebildik 2.5 yıl aradan sonra,ilk başlarda keyif aldık bu durumdan ama yarım saat sonra sadece DMR'den konuşurken bulduk kendimizi, aaa baktık eve dönüyoruz,hadi hadi diyor sevgili yanacaksın şimdi ağlıcaksın akşama yandım diye...tamam.....


Bu arada 6-7 ay önce alışveriş merkezindeyken arkamızdan gelen japon (yada çin,yadaaa neyse) lara kahkalarla gülen oğlum,aylar sonra gene aynı tepkiyle gülmekten yıkıldı.Bizde tabi, gözlerinin çekikliği mi ilgisini çekiyor anlamadım baktıkça güldü,o güldükçe biz güldük.çok tatlıydı..
                                                                                                               


Tipe bakarmısınız Tripcan!

24 Haziran 2011 Cuma

hipp

Sevgili Hipp

Projemizi bitirdik, 6 adet ayak izimiz ve 1 adet özgün çalışmamız var,size ulaşması için kargoya verdik,içine de güzel kısa bir mektup yazdık,yazarkende duygulanıp ağladık.Çünkü anne olunca kendi yavrunu değil, hepsini benimsiyorsun hepsinin annesi oluyorsun.Amacına ulaşmasıı temennimiz ,yeni projelerle tekrar görüşmek üzere.

23 Haziran 2011 Perşembe

havada aşk kokusu var!!!

Evet aynen öyle.DMR sınıf arkadaşı Duru'yu her gece yarım yamalak anlatmaktan bıkmaz usanmaz,kendi kendine ona hıııııııı du bakayım'' da der üstelik yaban gülü!Öğrendim ki Duru'larda da aynı durum söz konusuymuş.Dmr okula gelmediği zaman annesine yok gelmedi bugün diyormuş.Hemde üzgün bir ifadeyle.Aman yarabbi!!Bugün Öğretmenimizi aradım nasıl benim asabi diye,şuan yemek yediriyorlar Duru'yla birbirine demezmi?heheee çok tatlılar ya...Birbirlerine hitapları da şöyleymiş;
Duru Demir'e :Apaçi diyormuş (naptıysa kıza)
Demir'de Duru'ya : Cadı diyormuş.( Geçen Hafta ısırmıştı da oğlumu)

Hep birbirinin çifti oluyorlar gösteride de öyleydi, hep birlikte oynuyorlarmış okulda , çok iyi anlaşıyorlar.Bende bu arkadaşlığa hayranım ve içim bir hoş oluyor çok duygulanıyorum.

Okadar da tatlı ki Duru bir içim su yani,lokum gibi, beğenmesinde ne yapsın benim sıpa!