Çandarlı'dan Çeşme'ye varan yolculuğumuzda epey sıkılan sıpa,bize gidene kadar yapmadığını bırakmadı.Bakkalda Meymet dedesini gördü.Dedesi de Demir'e balık almak için bizi bekliyormuş.Demir hangisini seçerse ona o alınıyor.Demir dedesinin arabasına binerek gitti, bize hiç bakmadan.Babam bizden önce evdeydi,teyzemler vardı annemler,Demir'i alıp eve doğru yöneldiler,bakakaldım.Anne ben ben dedim.Sevgili hadi yürü sen mi kaldın artık demezmi????
Yemekten sonra Çeşme çarşıya gittik.Fuar gibi iğne atsan düşmüyor,sakızlı dondurmamızı aldık ve döndük,ya biz yaşlanıyoruz yada insan olarak girdiğimiz heryeri bozuyoruz.Bir gecede anamda kaldıktan sonra evimize dönüyoruz konforu ve rahatı hiçbir yerde yok evimin.
Ertesi gün misafirimiz vardı Funda&Ekin nasıl özlemişiz ana oğul,gitsinler istemedik.Çok güzel oynadılar,Demir'in oyuncakları yine kıymetlensede Ekin'den pek saklamıyor.Giderken yine aattı kendini yerlere,acayip yapışkan bırakmıyor kimseyi yapıştı mı?
Bir ertesi gün Arabalar'a gittik,uzun zamandır listedeydi ama vakit bulamadık,nerdeyse kalkacak vizyondan,Demir çok şaşırdı sinemaya girince,her yeri inceledi tel tek,bu ne? bu ne? 21:15 seansı,biz ve bir aile daha var o kadar özgürce dolaştı,istediği yere oturdu kalktı,filmin sonuna doğru bir baktık.eli ensede,ayakkabının biri çıkmış,çorapta çıkmış uzatmış öyle uyku modunda acayip güldük.tam kro!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder